Yalnız Erkek Mutsuzdur Miti (Mitler 1.B, Rational Male)

Yalnız Erkek Mutsuzdur Miti (Mitler 1.B, Rational Male)

Yeni bir yazı dizisine başlıyoruz. Rollo Tomassi’nin ilk kitabındaki mitlerden yola çıkarak birçok konuyu tartışacağız. İlk kısımda yalnız erkekler mutsuzdur miti olacaktır.

Bu bir manipülasyondur. Gerçek erkek tek başına yaşamayı öğrenebilendir. Böylece özgüvenli ve bağımsız olunabilir. Betalar batı kültüründe annelerini eşe çevirerek feminen zorba sisteme bağımlı hale gelirler çünkü annelerinden gördükleri ilgiyi bir diğer kadında ararlar. Seri monogamist olurlar ve bir uzun süreli ilişkiden diğer uzun süreli ilişkiye geçerler. Sonuçta da tek başlarına kalamadıkları için yetişkin olmayı öğrenemezler.

Evde kalmış kadınlar tarafından popülerleştirilmiştir.

Abartılan yalnızlık miti batı romantizmidir ve “asla sevilmemiş yaşlı adam” ile popülerleştirilmiştir. Kadınlar üzerinden benzerlik kurulur. Daha doğrusu evde kalmış kadınlar tarafından erkeklere yansıtılan bir korkudur çünkü kadınlar genellikle yaptıkları değerli erkeklerle evlilikleri kadar değerlidirler fakat bu erkekler için yanlış bir kabuldür. Günümüzde ortalama aptal maymunlara bu düşünceler tekrardan geri satılır ve utandırılırlar.

Bazıları kurtulur ve matrikse geri bağlanır.

Kadın tarafından kural koyulan bir evlilik, seri monogamiyle erkeği tutsak eder. Bir erkek bundan kurtulabilir ama gün sonunda yine benzer bir duruma düşme tehlikesini taşır. Kırmızı hap lenslerini takmadan önce çoğu erkek kırmızı hap gözlüğü kullanır ve işler yoluna girdiği anda gözlüğü çıkartarak yeniden matrikse bağlanır ve her şeyi eski mavi hap görüşleriyle yorumlar . Esas soru: 20li yaşlarınızı böyle mi harcayacağınız sorusudur. Yani 1 ya da 2 seri monogamik ilişkiyle 10 seneyi harcamak ve hatta evlenmek ne kadar mantıklı olabilir. Fiziksel , statüsel ve zihinsel olarak belli aşamaya gelememiş bir erkek elindeki kadının en iyisi olduğunu veya daha iyisini bulamayacağını düşünebilir ama bu doğru değildir çünkü erkek de olması gereken konumunda değildir. Daha kötüsü evlenmişse bu konumuna “rahat hissettiği için” hiç gelemeyebilir. Yaşaması gereken hareketli ve heyecanlı hayatı hiç tatmayabilir. Esas acı olan bunu 30lu yaşlarda gören erkeğin zamanını kaybettiği hissi olacaktır. Geçmişte bunun üzerine şurada yazmıştık.

Mavi hap hayallerine dönmek kolaydır. Bazı erkekler arkadaşlarıyla alfayken, evde betaya dönüşürler ve ancak minnet seksini ayda 1 alırlar. Örneğin Rollo Tomassi kitabında buna bir örnek verir. Bir arkadaşını uyandırdıktan sonra kendi cinsel stratejisini fark eden ve birçok kadınla olan erkek en başta mutluyken sonlara doğru alışkanlık ve geçmiş 10 senelik evliliğin verdiği “öğrenilmişlikle” tekrardan evlenmiştir. Sonrasında 3 aylık bir özgürleşme sonucunda “yorulduğunu,” “artık düzenli ilişki istediğini” belirtmiştir. Düşünsenize sadece 3 ay!

Bazen şunu duyuyorum:

Abi 60 yaşına kadar evlenmezsem yalnız kalırım! Peki ya 50 yaşında boşanırsan ne olur ki bunun gerçek örneğini bir evlenme ve boşanma hikayesi yazısında anlatmıştık.? Hangisi daha iyi? 60 yaşında nafaka verdiğin, birkaç çocuğun derdiyle uğraştığın, nafakanla başka erkeklerle yatan eski karın mı? Yoksa 60 yaşında kafanın rahat olması mı? Ben 2 tipte de erkek tanıyorum. Emin olun yalnız olan daha mutlu ve huzurlu durumda.

Tabii bu yalnız kalalım anlamına gelmez. Uygun, kırmızı alarmları olmayan bir kadınla uzun süreli ilişki ve hatta evlilik düşünülebilir. Kevin Samuels‘in “ilişkiler ve kırmızı hap” konusunda bunu tartışmıştık ki Rollo ile bu konuda biraz ters düşerler. Rollo modern dönemin post evlilik çağı olduğunu ve evlenilmemesi gerektiğini savunur. Örneğin Kevin hayatın ilişkilerden ibaret olduğunu düşünür ki bence haklıdır. Yalnızlık ancak tercihli olduğu sürece anlamlıdır çünkü biz toplumsal hayvanlarız. Sembolik etkileşim gibi sosyolojik kuramlar da bunu destekler. Örneğin iletişim kuramasaydık, ne dil, ne zekamız ne de sanat gelişecekti.

Kur yapmaktan sıkılan erkek ve suçlanan arkadaşlar.

Matrikse bağlanmak isteyen çoğu kişinin bahanesi benzerdir. “Ben kadınlara kur yapmaktan sıkıldım, artık düzenli yaşama geçmek istiyorum.” Genellikle bunları söyleyenler 3-5 ay tek kalmaya dayanamayan kişiler olur. Evliliği bir çıkış kapısı gibi görürler ve feminen düzene uyum sağlarlar. Evlilik sonrası da arkadaşlarını suçlarlar ve utandırırlar, böylece makine kendi kendini çalıştırır.

Bu durum aslında 2 uçludur. Bir de sevgilisi yokken, kadınlara ulaşamayan erkeklerin sevgilisi olan erkekleri utandırması vardır. Adam aylarca kadına ulaşamamıştır fakat sizi bir kadını tercih etmeniz yüzünden suçlar. Unutmayın değerli erkek için tek eşlilik bir fedakarlık ve seçimdir. Çoğu kadın içinse istektir. Benzer şekilde beta; ortalama aptal maymun erkekler içinse tek eşlilik seçim değil kurtuluştur. Saygı duyulması veya ilişki kurması gereken erkek belli yaşın üzerinde olan ve opsiyonlarına rağmen belli bir kadını tercih eden erkektir.

Özetle yalnız adam miti reddedilmeye karşı bir tampon görevi görür. İlişkide saklanmaktır. Bu önceden kurulmuş bir fikirdir. Bunu geçerli ve arzulanabilir bir amaç olarak görürler. “Çok geç kalmadan evlen!”

Bu mit olgunluklada ilişkilendirilir.

Sizin olgun olup olmadığınızı kim söyleyebilir ki? Dikkat edin tipik olarak bunu kadınlar yapar ve kendilerini projekte ederek “çocuk kalmış olgun” olarak erkekleri utandırırlar. “Asla büyümeyecek!”. Kadın dünyasında olgunluk; evlilik ve o kadına sağlayıcılık yapmak demektir. Yani kadınlar için “olgunluk eksikliğinin” göstergesi sadece ve sadece “erkeğin kadına bağlılık yemini etmesi ya da etmemesiyle ilişkilidir.

Kadınlar ve 30 yaş krizi

Bu bir yalandır ve satın almamanız gerekir. Size satılan en önemli yalanlardan biri: 30 yaşına kadar ruh eşini veya özel kişiyi bulamadıysanız; acele edin, yoksa sessizlik içinde depresyonla hayatınızı boşa geçecektir. Aslında bu durum kadınların cinsel stratejisine hizmet etmektedir. 20lerinde alfalarla takılan ve onları etkileyen kadınlar 30 yaşına geldiklerinde artık maceradan yorulur veya daha iyi erkeklere ulaşamazlar. Sonuçta da yalnız kalmış, depresyondaki (veya bu görüş yüzünden girecek) efendi erkekler onları bekleyecektir. Böylece uzun süreli ilişkide güvenliklerini garanti edeceklerdir.

Şunu asla unutmayın: Kendi ile rahat ve bağımsızlığında özgüvenli olan erkeklerle kadınlar birlikte olmak ister ve hatta onları diğer kadınlarla paylaşır!

Özetle bir erkek için yalnız olabilmek ve bunun olanaklarından faydalanmak o erkeğin gerçeği değeridir. 50 yaşında tekseniz ve eğer cesaretiniz varsa, hala opsiyonlarınız olacaktır. 50 yaşındayken 30 yaşındaki kadınlarla olan erkekler biliyorum ve benzer şekilde 60 yaşında karıları tarafından duygusal olarak şantaj yapılan erkekler de biliyorum. Evlilik bir erkek için cinsel pazardan uzak durma anlamına gelmez çünkü erkek doğası her zaman genç kadınlar tarafından baştan çıkartılabilir.

(Makaleyi oylamayı ve yorum yapmayı ihmal etmeyin. Sponsorumuz olun, bize destek verin.)

Referans

Rollo Tomassi – The Rational Male, Bölüm: Mitler