Sorunlu Kadınlarla İlişki Bölüm 1: Sınır Durum (Borderline)
Psikolojisi bozuk bir kadınla ilişki yaşamak istiyorsanız, önce kendinize “neden” diye sorun. Çoğu erkek baştan hayır diyebilir veya böyle bir kadınla hiç karşılaşmadığı için başa çıkabileceğini düşünür. Daha kötüsü bu kadınları çekici bularak kurtarmaya çalışan erkekler de mevcuttur.
Bu kadınlarsa sadece sorun çıkartarak hayat kalitenizi düşürür. Unutmayın ki bir ilişki hayatınızı kolaylaştırmak yerine zorlaştırıyor, omuzlarınıza yük bindiriyorsa o yükü atmanız gerekir.
Burada kişilik bozukluğu(nkb, şizoid, histeroid) ile duygu-durum(bipolar, depresyon) bozukluklarını ayırmak lazım. Sorun ilk gruptur.
Her erkek kahraman olmak ister. Toksik kadınlardan bahsederden üstün körü yazmıştım ama hangi kadından kaçmanız gerektiği konusu üstünde çok durmadım. Bilgi açısından yoğun bir yazı olduğu için 2’e böldüm. Bu bölümde daha çok sınır-durum kadınlardan, 2. Bölümde ise histerik kadınlardan bahsedilecektir.
Temeller
Psikolojide rahatsızlıkları “kişilik durumlarını” ve “karakter tutumlarını” olarak birbirinden ayırmak gerekir.
Kişilik durumları kendi içinde 3’e ayrılır. Bunlar Freud’dan sonra nevrotik ve psikotikken, genişleyerek araya sınır durum’u almıştır. Çünkü sınır-durum hastalar ne nevrotiklere ne de psikotikle uymaktadır. Uzun sürede tanımlanamamış, çoğuna nevrotik gibi davranılmış ve hastalıkları daha beter hale gelmiştir. İyileşenlerin de terapistlerinden nefret ettiği kayıtlara geçmiştir.
Özetle “nevrotik”-“sınır durum”-“psikotik” olarak bilinç düzeyinden kontrolsüz bilinç-dışı düzeye doğru sıralanabilir. Nevrotik biri kendi hatalarının farkındayken, psikotik kişi farkında değildir. Sınır durum(borderline) ise bazen nevrotik bazense psikotik uça savrulur. Bu yüzden bazen mantıklıyken, bazen tamamen kaotik birine dönüşür. Karakterler ise kabaca “psikolojik rahatsızlıklardır” diyebiliriz. Örn: Şizofreni, histerik, narsisistlik, şizoid, bipolar gibi.
Sınır Durum Kadınlar
Sınır durum (borderline) DSM kriterlerine göre bir hastalık tipi olarak da kabul edilmekte fakat diğer kişilik bozukluklarıyla da etkileşime geçebilmektedir. Ego psikologları(2. Nesil psikanalistler) da başta kişilik durumu gibi görüp ilerleyen süreçte ayrı bir hastalık olarak tanımaya başlamışlardır.
Bu kişiler ayrılma-bireyleşme dönemi dediğimiz dönemde bakıcıyla (örn: anne) tam bir kopma ve ego oluşumu sağlayamazlar.
(Ego: Dürtüleri kontrol eden ve tam farkındalığımızı oluşturan süperego(sosyal tutumlarımız) ile köprüyü oluşturan bir bölümü bilinçli, bir bölümü bilindışı mekanizmadır. Burada bahsedilen egonun, “çok egolusun!” tanımıyla alakası yoktur, hatta bu yanlış kullanımdır. )
Bu kişilere ebeveyni gereğinden yakın ilişki kurarak, hatalı davranışlarla bireyselleşmesini ve ego gelişimini engellediği düşünülmektedir. Kişi iyi ve kötüyü kendililik içinde birleştiremez ve ayrıştırır. Bu yüzden uçlara savrulur.
Tam bir ego farkınlıkları ve bağımsızlıkları olmadığı için bir başkasına bilinçli-bilinçsiz ihtiyaç halindedirler. Kısa sürede birine çekilme hali bundandır, yani bir çeşit parazit gibidirler.
Savunma Mekanizmaları
Böyle kadınlar tehlikelidir çünkü psikanalizde bahsettiğimiz bazı “savunma mekanizmaları” çok güçlüdür. Bu mekanizmaları kendi içinde ilkel ve olgun mekanizmalar olarak 2’e ayırabiliriz. İlkel mekanizmalar bilinç-dışı düzeyde odipal süreç öncesinde oluşurken, olgun olanlar bilinç düzeyindedir ve her insanda bulunur. Mesele ilkel olanların daha kontrolsüz olmasıdır. Bunun da en önemli örnekleri sınır durum histerik kadınlarda bulunur. En sık rastlanan mekanizmada “aşırı idealizasyondur.” Yani kişi ya çok değeri görülür ya da değersizdir, arası yoktur.
Bu kişilerde aşırı kaygı da görülür, gereksiz detaylara kendilerini tehdit ettiği düşüncesiyle takılabilirler. Nancy McWilliams terapilerinden birini şöyle özetler: Annesinin sorunlu olduğu ve bu konuda çözüm üretmesi gereken hasta:
Nevrotikse “nasıl çözebilirim?” diye düşünür. Sınır durumsa” “Evet haklısın, o zaman annemi değiştir” diye düşünür. Yani kendilikleri eksik olduğu için dışarıda sorun aramaya adaydırlar. Olmayan bir özgüven yerine sahtesi koyulur ve devamlı savunma hali mevcuttur. Aksi halde yetersiz hissederler. Olayları objektif değerlendirmeleri yine ego eksikliği yüzünden yoktur. Bir olayı ya çok iyi ya da çok kötü değerlendirirler ki “sınır durum” ismi buradan gelmektedir. (yine ilkel aşırı idealizasyon savunma mekanizması)
Bu kişiler tüm-güçlü algının esiridir. Yani birlikte olduğu insanı kendi uzantıları gibi düşünebilirler, o yüzden yaptıkları her türlü acımasızlık normaldir ta ki o kişi gözden çıkartılana dek. O kişide kendilerince “gerçek sevgi” yoksa değersizdir. Yine bu ayrılma-bireyleşme döneminin negatif sonucudur, kişi kendini “biri” gibi göremez. Referans olarak Kernberg ve Masterson’ın çalışmalarına bakılabilir.
Örneğin yansıtma mekanizması suçtan arınmak için kullanılır. Yani suçu karşıya aktarıp, kendinizi aklarsınız, karşı taraf yapmış gibi hissedersiniz; oysaki sınır durum kişiler hem yansıtır hem de bu duygudan kurtulamaz, bunun yerine sahte bir kendilik haline getirerek hissederler ve gerçeklik algıları hala tamdır. Psikotikler gibi kopukluk yaşamazlar. Örneğin öfkeli olmasının nedeni sizin yaptığınız bir harekettir, bunu yansıtırlar ve bunu siz kabul etmedikçe anlaşılmadıklarını düşünerek daha da uçlara savrulurlar, düşmanlıkları artar. Bu kişilerle konuşurken örtük konuşmamak, açık ve net olarak “şu an böyle hissetmeni anlıyorum ama böyle hissetmenin sebebi aslında bana böyle yapman olabilir mi?” gibi açıklamalar yapmak gerekir. Zamanla siyah ya da beyaz tutumları iyileşebilir.
Son Hep Aynıdır
Bu kadınlar maalesef siz ona ne kadar iyimser davranırsanız o kadar öz saygılarını kaybedecekleri için uzaklaşırlar. Son hep hüsrandır. İşin en güzel kısmı o idealizasyonla sizden vazgeçecek sebepleri kolaylıkla bulurken, siz bulamaz ve muhtemelen major depresyona girersiniz. Emin olun ki böyle bir kadınla ayrıldıktan sonra konuşmak istemezsiniz. Çünkü duyacağınız hiçbir cümle hoşunuza gitmeyecektir.
Esas problem bu kadını kontrol edebileceğinizi sanmaktır, “tüm-güçlü” savunma mekanizmaları sizi bir esir haline getirir. Unutmayın onun için siz bir uzantısınız, ona ait bir şeysiniz, onun istemediği gibi davranamazsınız. Başta ne olursanız olun sonda onun isteklerini “kendinizi eksik hissettiğiniz için” yerine getirmeye çalışan kişi olursunuz, çünkü karşınıda bir gün sizi çok seven, cinselliği uçta yaşadığınız, ertesi gün aşırı kaygıyla sizden soğuyan, hatta başkalarıyla olmak istediğini belirten biri vardır, bu dengesizlik kendinizi ona beğendirmeye çalışmanız sonucunu doğrurur. Bu yüzden intihar eden erkekler mevcut.
Empatik yaklaşmak iyidir ama hayal kırıklığına uğramanız kaçınılmazdır. Bazı türleri sizi aldatıp sonra “buna üzüleceğini biliyorum ama kendimi tutamadım, bana sinirlendin mi?” diye empati özürlü hareketler yapabilir. Bunun temel sebebi size normal bir kadın gibi arzu duysa da kendililiklerinin olmaması; anlık olarak farklı biriymiş gibi davranmalarıdır. Ne demiştik? Siyah ya da beyaz.
2. bölümde değineceğim ama terapistler bile bu kişilerle zor anlaşır, çünkü onca terapi ardından, yapmamaları gereken bir şeyi yaparak, terapisti sorumlu tutabilirler. Terapistin de subjektif hareketleri tetiklenir ve “karşı aktarım” dediğimiz kendi duygularını kontrol edemeyerek aktarabilirler. Sonunda da hasta başka birine devredilir. Böyle birine siz ne kadar yardımcı olabilirsiniz? En başta size çok aşık görünmeleri de kişilik sorunlarından ötürüdür ve çoğu erkek de bu yüzden avlanarak ilişkiye devam eder: Erkeğin temel düşünce seti: “Bunları o yapmış olamaz, bunları o söylemiş olamaz” şeklindedir.
Cinsel arzuları aniden geçebilir (örneğin histerikler cinsel arzularına rağmen tatmin olamazlar) ve emin olun manipüle edilmedikleri sürece diğer erkeklerde de benzerini yaşayacaklar. Tek fark biraz daha uzun süreceğidir.
Genelde tanıştığım bir kadında belli semptomları görüyorsam çabucak uzaklaşıyorum ve bir rahatlama geliyor. Çünkü bu kadınların kesinlikle AŞIK olmayacaklarını, davranışlarının sebebinin ben olmadığımı ve bu yüzden sorumluluk taşımamam gerektiğini, tesadüfi cinsellik yaşayabileceklerini biliyorum.
Nasıl manipüle olacaklarını da biliyorum, özellikle kendilerinden güçlü bireylere rastlayan borderline kadınlar sülük gibi o adama yapışırlar ama hala aşık değillerdir. Bu yapışmanın sebebi olmayan kendililikleridir. Sahte kendililikleri zarar görür ve tekrardan bu kendililiklerini inşa ettikleri gibi heyecanlarını kaybederler.
Bipolar Başka Bir Şey!
Yeri gelmişken çevrede sıklıkla bipolar duygusal bozuklukla karıştırıldıklarını görüyorum. Bipolar kadınlarda “duygusal döngü” vardır ve bu anlık değildir, kişi haftalar boyu bir modda hafif düzeyde kalabilir. Aşırı-mani döneminde olsalar bile size arzu duyuyorlarsa bile sınır-durum kadınlar gibi davranmazlar, mantıklıdır. Neden? Çünkü kişilik bölünmeleri yoktur ki bipolarlık “duygu bozukluğudur.”
Borderline kadınları “2 uçta davranmaları” bir sonuçtur, sebep değil; esas problem “ego kontrollerinin olmaması yüzünden dürtüsel davranmaları ve kendililiklerinin düşük olmasıdır, gri rengin olmaması esas problemdir. Oysaki bipolar kadınlarda ego kontrolleri genellikle tamdır.
Özetle
Sınır durum olduğunu düşündüğünüz veya bildiğin kadınla birlikte olmayın. Her zaman klinik düzeyde sorun olması gerekli değildir, bazen de karakter yapısı böyledir. Bence böyle kişilerle bile olmayın. Böyle kişilerin size aşık olamayacağını asla aklınızdan çıkartmayın. Ego kontrollerinin olmaması dürtüsel davranmalarına sebep olur, hepsi bu.
Karşınızdaki kadın temel olarak kaygı bozuklukları, sosyal-fobi rahatsızlığı, depresyon pençesinde ve nevrotik düzeydeyse kabul edilebilir ama temel kişilik bozukluklarına sahipse kaçın. Diğer yazıda histerik kadınlardan bahsedeceğim ve sınır durumda olan histerik kadınların da olabileceğini aktaracağım.
Referanslar
1] Nancy McWilliams – Psikanalitik Tanı
2] James F. Masterson – Narsistik ve Borderline Kişilik Bozuklukları
3] Kernberg, O. (2006). – Sınır Durumlar ve Patolojik Narsisizm
4] Amerikan Psikiyatri Bir. – Ruhsal bozuklukların tanısal ve sayımsal elkitabı (DSM-5)
(Makaleyi oylamayı ihmal etmeyin.)
İlişkiler Üstüne Maskülen Tespitler sitesinden daha fazla şey keşfedin
Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.
Geçen sene 10 ay kadar ilişki yaşadığım eski sevgilimin Borderline Kişilik Bozukluğu taşıdığını fark ettim. Bahsettiklerinizin aynılarını bire bir yaşadık. Bir gün çok iyiyken, diğer gün berbat ötesiydi. 2 haftada bir “ben aslında seni sevmiyorum, hislerimden emin değilim” moduna giriyordu. Moddan çıktığındaysa ben aptal gibi ona sahip çıkıyor, kötü hissetmemesi… Read more »
Böyle şeyleri duyunca acaba çoğu erkek aynı kadınla mı fark etmeden birlikte oluyor diye düşünüyorum. 10 ay uzun süre, böyle kırmızı alarmları baştan saptayıp, o kadını hemen hayatınızdan atmanız en doğrusu olur. Çünkü hiçbirinin sonu iyi bitmiyor, uzattıkça siz zarar görürsünüz. En büyük sıkıntı bu, o kişinin uzantısı olarak hissettirildiğiniz… Read more »
Yazınızda anlattıklarınız yaşadıklarımı o kadar net özetliyor ki. Hayat dolu on numara olmasada en azından 7’lik yaşantım vardı. Border Line kişilik bozukluğu olan birini iyileştiremezsiniz. Hele ki gensel bir mirassa. Hep vicdan yapıp düzeltebileceğimi yanında olmam gerektiğini düşündüm. Böyle bir kız arkadaşınız olduğunu düşünüyorsanız topuklarınız kıçınıza vura vura kaçın.
Böyle bir kadının hayatını düzeltemezsiniz fakat o sizin hayatınızı bozar.
Hayatımda daha aptalca ve acımasızca, objektiflikten tamamen uzak bilgi kirliliği içeren bir yazı ile denk gelmemiştim. Borderline kadınlar nasıl bir kuyruk acısı bıraktı da böyle bir paylaşım yapma gereği duyuldu bilmiyorum ama, hayatın muazzam kanunları var. Bu kadar eleştirdiğiniz ve dedikodu kıvamında yazdığınız bir yazıda anlatılanlar her an sizinde başınıza… Read more »
Richard Cooper’ın haklı olduğunu görmek güzel. İşte üstteki gibi kadınlardan uzak durun. Argüman geliştiremeden daha ilk cümlede “Who hurts you” safsatasıyla utandırma taktiğine girilmiş.
Erkeğin görevi sorunlu toksik borderline kadını kurtarmak değildir.
kız arkadaşım mini etekli,dekolteli hallerini sosyal medyaya koymasına tepki koyduğumu bildiği halde dans videosu eklemiş
bu ne demek oluyor ? kıskandırmak mı yoksa fikirlerime saydı duymadığını mı gösterir
Kıskandırmak falan değil, ben hala cinsel piyasa içindeyim, ilgi istiyorum, şu anki sevgilim gelip-geçici diyor.
sert bir şekilde tavrımı bir kez daha belirtip ”düşüncelerimi önemsemezsen s*ktir olup gidersin” dedim videoyu kaldırdı ardından
yanlış bir şey mi yaptım sence
Tehdit veya ultimatom yok. Kaldırmasını iste, kabul etmezse soft-next yap, sana 1 gün ulaşamasın, neden diye sorduğunda sen biliyorsun de.
benimde başımdan geçen bir şeyi paylaşmak istiyorum. 3 yıl önce birisiyle tanıştım. aynı iş yerinde çalışıyouz o yeni başlamıştı. beni ilk gördüğünden beri çok yakın davranmaya hoşlantsını belli etmeye çalıştı. fakat ben ona karşı bişey hissetmedim. biraz ön yargılı davrandım. daha sonra biraz tanıyınca öyle olmadığını aslında cok farklı birisi… Read more »
İşlerine gelmeyince seni görmezden gelirler.