Savaş Gelinleri ve Solipsizm

Savaş Gelinleri

Rollo’a şöyle bir soru geliyor. (Özetleyeceğim)

Evrim neden kendi kaygı, şüphe ve gerilimin farkında olmayan bunları ego yatırımları için dışlayan kadınları seçti? Başka bir ifadeyle neden solipsist kadınlar elenmedi? Bu bir ikilem değil midir?

Kadın zihni duygusal tepkiye ve iletişime daha büyük önem verir, bu konuda evrimleşmiştir.  Solipsizm de buna dayanan bir adaptasyondur. Böylece kadınlar zorlu koşullarda kendilerine yoğunlaşabilir, çevreyi yok sayabilirler.

Savaşta bir kadının çocuğunu kaybetmesi veya ondan alınması, suçluluk korku, güvensizlik, kaygı oluşturur. Kadının içsel psikolojisi bu stresle daha kolay başa çıkar.

Erkekler rasyonel şekilde düşünerek olumsuz duygulardan kurtulurlar ve bu da onların psikolojik adaptasyonudur. Yani bunu kabul etmekte ve aşmada daha başarılıdırlar. Tersiyse esas meseledir: Kadınlar travmayı “yok sayarak” aşar.

Milyon yıllık evrimde kadınların duygusal algılarının ve iletişim yeteneklerinin daha iyi olduğunu biliyoruz. Günümüzde bunun en önemli çıktısı doktora yapan kadınların genellikle psikoloji, sosyoloji, öğretmenlik gibi alanlarda olmasıdır. Yani kadınlar duygu kontrolünde daha iyidir. Bu da solipsizmin elementlerini oluşturur. Duyguyu kontrol edebilmek, gerektiğinde onu yok saymayı da sağlamaktadır. İlgili durumun yansımalarından biri de erkeklere de devamlı “benzer iletişim tarzının önerilmesi yani “duygularını ifade et, onları saklama” propagandasının yapılmasıdır.

Kadınlar koşullar uygunsa ve başka şansları yoksa onu alıkoyana aşık olabilir. Buna stokholm sendorumu da denir ve genelde kadınlarda görülür. Nedeni de “solipsizmdir.” Bu konuda felsefi olarak da yüzlerce yıldır tartışılmaktadır ki geçmişte de yorumlamışık. Anlam olarak: “çevredeki her şeyin aslında hayal olduğunu, bir problem olmadığını ifade eder. Solipsizm, güçlü bir duygusal kontrol sağlar. Bu nedenle kadınlar post-travma atlatmada daha başarılıdır çünkü travmayı yok sayabilecek adaptasyona sahiptirler. Erkeklerse tutarlı bir neden bulana kadar maruz kalır (Ref).

Özetle kadınlardaki kendini ilgili sorundan soyutlama adaptasyonu savaş gelini olmalarını sağlamıştır. Yani savaş durumunda zor durumda kalan kadın duruma uyum sağlayarak düşman askeriyle olabilir. Kadın burada empati geliştirerek zorunlu duruma uyum sağlar.

Erkekler sekste kullanılan, kadınlarsa korunandır. Örneğin bir savaşta erkekler öldürülürken, kadınlar alıkoyulur. Nedeniyse doğurganlıklarıdır. Sonuç olarak kadınlar eski duygusal köklerinden kurtularak yeni duruma uyum sağlarlar.

Geçmiş paternleri günümüzde taşıdığımızda içsel olarak korunmuş solipsizmle hipergamiyi birleştirdiğimizde feminen-solipsizme ulaşılır. Buna kültürle soslandırılmış kadın yetkinliği içeren sosyal inanışları ve kadınların kendilerini devamlı yanlış niyet yönlendirmelerine de maruz kalmasını eklediğimizde bugüne ulaşırız. Yeterli gelmediyse buna hipergaminin elementleriyle duvara çarpmadan önce kadınların doğurganlığın zamanla azalması ve uzun süreli güveni de ekleyebilirsiniz. Böylece kadınların zorunlu solipsist doğaya sahip olmasının stresini ve nedenlerini büyük resimde görebilirsiniz.

Bu yüzden kadınlar sizin çok sağlam diye düşündüğünüz bir ilişkide sizi daha kolay terk eder. Bu yüzden kendisine zarar veren erkek arkadaşına geri döner. Nedeni feminen-solipsizmdir. Durumu kendi içinde rasyonelleştiren kadın yaşadıklarını yok sayabilir.

Anlatılanlar okuyanlara nihilistik bir çıkarım gibi gelebilir fakat bu durum kadından kadına şiddeti değişen bir dinamiğe sahiptir. Bir kadın asla böyle zor durumlarda kalmayabilir, ayrıca farkında olmadıkları kişilik elementlerine de sahiptirler. Bu yüzden çoğu için solipsizm bilinçli gerçekleştirilmez ve reddedilir. Salgırganca tepkiler alır. Kimseden anlatılanı bir müjde gibi kabul etmesini beklemiyorum fakat gayet açık noktaları bağlayarak gerçeği görebilirsiniz.

Referans:

https://therationalmale.com/2011/10/03/war-brides/