Kırmızı Hap, Evlilik ve İlişkiler
Kırmızı Hap Kadın Tavlama İdeolojisi veya Düşmanı Değildir!
Öncelikle kırmızı hap bir ideoloji değildir, prakseolojidir(Bkz: Yanılgı-3). Bir şeyleri çeşitli bilimsel verilerle öngörür. Düşünüldüğü gibi kadın düşmanı veya evlilik düşmanı da değildir. Kadınları götürme sanatı hiç değildir. Çünkü nasıllarla değil, nedenlerle ilgilenir. Podcastini şurada yaptık.
Şöyle yorumlar görebiliyorum, hatta Rollo’da yeni bununla ilgili bir podcast yaptı ve şunları eleştirdi: “KH amacı kadınlardan yararlanmayı ve götürmeyi öğrenmektir, hepsi kadınları aşağılar, evlilik düşmanıdır!”
Neden aşağılandıkarını düşünüyorlar?
Kadın ve erkek eşit değil tamamlayıcıdır. Kadını kısıtlama amacı gütmez, geçmişe dönmek filan da istemez. Temeli çok basittir: Kadınların hipergamik seçimlerini anlamamızı ve buna uygun olarak kendimizi inşa etmemizi önerir. Sorun kadınlarda değil, erkeklerdedir. Çünkü erkeğin yanlış şartlanmaları(ruh eşi miti, yalnız bir erkek olarak ölme miti, kaliteli kadın, eşit partnerlik vb.) ilişkileri bozar. Bu yüzden “kırmızı hap lensleriyle” bakmak diyoruz. Sonuç olarak erkeğin verimli bir ilişki yaşaması ve kaliteli bir hayat sürmesi için cinsel stratejisini önceler.
Fark ettiyseniz kadınlar konusunda bir şeyden bahsetmedik. Çünkü kadınların cinsel stratejisi feminen düzen sayesinde zaten güçlü olarak yaşanmaktadır.
Kevin Samuels şöyle diyor:
“Life is about relationship.”
Hayat ilişkilerle ilgilidir ve ancak birilerinin hayatı iyileşirse senin de hayatın rölatif olarak iyileşir. Benzerini şöyle de ifade edebiliriz: cinsel seleksiyon, doğal seleksiyondan üstündür. Hatta bir lider olmanız, sürünün alfası olmanız için bile iyi ilişkilere sahip olmanız gerekir. İyi iş bulmanız, yükselmeniz için çevre önemlidir. Akademik sistemden örnek vereyim, bir şeyi refere vermeden saygınlık kazanamazsınız. Birileri sizi tavsiye etmezse ünvan alamazsınız.
Varlığımız Önemsiz Mi? İlişkiler Neden Önemlidir?
Varlığımız değil, “varlığın veya varlığım” önemlidir. Birey olarak var olabilmemiz için bile başkalarına ihtiyaç duyarız. İnsanlar evrende değersiz olsalar da yaratılış itibariyle her birey yaşamı için mücadele eder ve toplumu kurar.
Bireyler tek başlarına var olamaz. Geçmişte kabileye günümüzdeyse gruba ihtiyaç duymuşlardır. Özellikle sanayi devrimi ve iş bölümünün artmasıyla bize satılan en büyük yalan “en büyük gücün kendimiz” olduğumuz yanılsamasıdır. Eğer ilişkiler olmasaydı insan kendi benliğini bile keşfedemez, konuşamaz ve düşünemezdi, hayvandan farkı kalmazdı. Sadece dürtüsel hareket ederdi.
Varlığınızın önemsiz olduğunun düşünülmesinin saçmalığını en iyi hayatı tehdit alltında olan veya sağlığını kaybeden kişi anlar. Bu çıktılara rağmen bireyin kimseye ihtiyaç duymadığına inanıyorsanız solipsistsiniz demektir. Solipsizim genel olarak feminen bir duruştur ve bu da sizi bir yerde feminen yapar.
Kadın-erkek ilişki dinamiği de böyledir. Milyon yıllık evrimimiz ilişkiler sayesinde oldu ve günümüzde tam tersi satılıyor, özellikle artan aşırı neo-liberal akımlarla toplumdan ve gruptan koptuk. Kadınlarda feminizm ile çıktısı ise “erkeklere ihtiyacım yok!” formatına evrildi. Erkeklerse maskülist/mgtow/mra ile benzerini düşünüyor. Oysaki erkek ve kadın tamamlayıcıdır. (Maskülenlikle maskülist olmak aynı şey değildir!)
Evlilik Erkek İçin Dezavantajdır
Mesele evlilik değil, evlilik kurumunun günümüzde geldiği acınası haldir. Özellikle aile kavramı feminizm ile güçsüzleştirilmiştir, çünkü değişmeden çoğu feminist kuramda ailenin ataerkil bir kurum olduğu ifade eder(İlgili podcast). Eşit partnerlikle ilişkilerin içi boşaltılır. Evlilik yerine kadının avantajına oluşan, kendinden daha güçlü niteliklere sahip bir erkekle her şeyi bölüştüğü ve hatta hukukça üstün olduğu bir şeye dönüştürülmüştür. İlk yıkılan değerse ailenin direğinin erkek olduğudur.
Erkekler evlilikten neden korkar? Çünkü günümüzde erkek için evlilik hukuki açıdan dezavantajlıdır. Sözde eşit partnerliğe rağmen erkeğin hala birçok sorumluluğu varken hiçbir otoritesi yoktur.
Kadınlar da “güçlü kadın” şartlandırmasıyla şuna inanır “erkeğe ihtiyacım yok”, “gerekirse yumurtlarımı dondururum” veya “tek anne olabilirim” ama istatistikler bize son 10 senede erkeğin x2 katı artan kadın depresyon oranlarıyla doğru olmadığını da gösteriyor.
Gerçek şu ki kadınlar her dönem erkeğe; erkeklerin kadına duyduğundan daha fazla ihtiyaç duymuştur, şu dönemde böyle olmamasının sebebi kaosun bulunmamasıdır.
Evlilik için çözüm ya da alternatif nedir?
Açık ilişki saçmalığı ya da polyamory gibi kadının beta bulma stratejisi uygun bir çözüm olamaz, çünkü erkeklerin doğal bir kıskançlık dürtüsü mevcuttur.
Bunun yıkılması direkt kadın cinsel stratejisine hizmet eder. C.ckold artar ve antinatalizm yükselir. Çünkü kadının temel cinsel stratejisi ya en iyi genetiğe ya da en iyi kaynağı sunan erkeğe ulaşmaktır.
Erkeklerin özellikle “o kadını elinden kaçırma, bak çok şanslısın” şartlandırmasından kurtulması gerekir. Özellikle potansiyelini keşfetmemiş genç erkeklerde sıklıkla görünen bir durum diyebilirim. Kendisini geliştirmesi gerekirken bir kadına bağımlı olması gerektiğine inanıyorlar.
Aaron Clarey kitabında evliliklerin mutlu gitme ihtimalini %14 olarak belirtmiş. Erkeklerin çoğunluğu dev gibi artan oranlarla evlilikte kadını aldatabiliyor veya kadın zamanla “evlilik sondur artık imzayı attık” düşüncesini taşıyan adamı aldatıyor. Sizce neden? Çünkü eşit partnerlik, feminenleştirme projeleriyle resmen hadım edildik.
Eğer sadece sen, kadını buldum diye kendini şanslı görüyorsan hala mavi haplısın demektir. Çünkü ruh eşi mitine yakınsın, şartlandırıldığın hataların sonucusun. Hep ne diyoruz? Bir kadın güçsüz bir erkekle olmaktansa güçlü bir erkeği paylaşmayı tercih eder.
((Makaleyi oylamayı ihmal etmeyin, siteye destek için sponsorumuz olabilirsiniz.)
İlişkiler Üstüne Maskülen Tespitler sitesinden daha fazla şey keşfedin
Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.
isyerinde emekliliği gelmiş iki abla bana begendigin var mi yoksa sana kız bulalım dediler.bu red pill acısından ne anlama geliyor niye böyle bi şey dediler.beni kız bulamayacak kadar acizmi gördüler yoksa maskülen görüp bir an önce piyasadan çekilmemi mi sağlamak istiyolar.karanruya yorumun nedir?
Bana da dedi komşu teyze. Köyden tanıdığı bir kız varmış. Seni gözüne kestirmiş belliki birisi. Atm yapmaya çalışacaklar.
hocam ”kadınlar kendilerini güldüren erkeklerden hoşlanır” tanımı doğru mu sence
ya da ağır başlı erkekler daha mı çekici gelir ?
Kadınlar güçlü karakterli her erkekten hoşlanır. Bunu ister güldürerek yaparsın, ister ciddiyetle sağlarsın ama birine bürünmeye çalışırsan üstüne uymaz.
Merhaba, neredeyse bütün yazılarını okudum ve podcast lerini seyrettiğimi sanıyorum. ilişkiler üzerine müthiş bilgiler. ben 50 yaşındayım ve 15 senelik evliliğim biteli henüz 1 sene olmadı. aslında kadını çok seviyordum ve hatta hala seviyorum. çocuklarım anneleriyle kalmayı tercih ettiler. kavgalarımız çoktu evet ve yakın yıllarda ekonomik özgürlüğüne kavuştu. daha önceki… Read more »
Ben net olarak barışın ya da barışmayın diyemem ama bir kere ilişkinin dengesi bozulduğunda toparlamak zor olur, çünkü çerçeve kadını geçmiş ve betaize edilmiş olursun. Toparlansa da pazarlık üstüne kurulu olabilir. Bu yüzden önermem ama tercih sizin. Özellikle kırmızı hapı alan erkeklerin ilişkide çıkmaza girdiği ve o ilişkinin bir yerde… Read more »
@Karanlikruya teşekkür ederim cevap için. betaize konusundaki yorumun doğru zaten betaize edilmiş durumdaydım ben. daha önce alfa karakterken tanışmıştık ama ben beta olmak konusunda kadının eline bıraktım kendimi ve birazda ben kendimi eğittim ve artık unumu eleyip ipe serdim modundayken beni fena vurdu 🙂 kadın milleti değil mi fenalar valla.… Read more »
hocam selam tekrardan. kız arkadaşım eski sevgilim ile bir süredir görüşmeye başladık. birbirimizi çok seviyoruz ama kız evlenmek istiyor yaşı 30 ben de ondan büyüğüm. ben hala evlenmekten korkuyorum, sorumluluk almak istemiyorum. bir yandan da kızı çok seviyor ve ayrılırsak ileride yalnız kalmanın pişmanlığını da yaşamak istemiyorum. evliliğe adım atıp… Read more »
İstemiyorsan evlenme, bu iş “acıma” duygusuyla olmaz. Sonra kız gelir seni olmadık yerde bırakır ya da boşanır. Sonra dersin ki ben acımıştım.
Yalnız kalmanın pişmanlığı=ben acizim, başka kadın bulacağıma inanmıyorum demek. Bu zihin setinden acilen çıkmalısın. Bir kadını her zaman gözden çıkartabilmesin, çünkü o seni çıkartacaktır.
Teşekkürler hocam. İstemediğim şeyi biliyorum o da evlenmemek. Peki hiç ömür boyunca evlenmemeyi istememek bekar kalmak normal midir? Sorunlu biri olarak mı adlediliyorum? Düşünceniz nedir sizin kişisel olarak evllilik hakkında?
Evlenmek erkeklerin ancak feminen ve uygun bir kadın çıkarsa alması gereken bir risktir.
Hocam şu son sözün var ya : “evlilik, erkeğin ancak feminen ve uygun bir kadın söz konusu olduğunda alabileceği bir risktir.” Bu sözün atasözü yapılmalı, anayasaya sokulmalı, kutsal kitapların sonuna felsefe kitaplarının girişine eklenmelidir.
Yorumlara baktımda biz kadınlara çok teslim olmuşuz. İlişkide erkeğin istemediği şeyleri kadın zorlamada cesaret bile edememeli. Kadınlar ilişkiyi yöneten taraf olmak istiyor ama zora gelince de erkeğe teslim etmek isitiyor. Hem ayranım dökülmesin hem gözüm seğirmesin derdindeler.