Kadınlar Zoru Sevmez Ama En İyiyi Seçer
Kadınlar zoru sevmez. Fiziksel gelişim, eğitim ve duygusal yatırım konusunda bunu görebilirsiniz. Örneğin eğitim hakları varken zor meslekleri seçmezler, ilişkiye yatırım yapmak yerine en güçlü erkeği seçmeye çalışırlar. Hatta porno sektörü bile bu yüzden oluşmuştur. Beyaz yaka olmayı istemeyen, emek vermeyen kadınlar ABD’de saatine 100-200 dolar alarak filmlere yazılır, böyle bir endüstri mevcut. Şu yazıdan detaylarını okuyabilirsiniz.
Neden kadınlar zoru sevmez?
Çünkü doğuştan bir değere sahiptirler. Geçmişte bu baskılanıyordu ama artık özgür. Kadın o güzelliğini istediği gibi kullanabilir. Bu red pill’in teorisi değil, kendi atasözümüz var:
“Yoksa kadının parası, amıdır kumbarası.”
Çok çirkin gelebilir ama atalarımız böyle demiş.
Kadınlar ilişkilerde kendi yaşıtlarındaki erkekleri rakip görürler. Aynı sınıftaysanız eğer ekstrem iyi bir fiziğiniz yoksa genetik piyangoya sahip değilseniz (%3,5) şansınız yoktur. Geçmişte farklıydı, kadın potansiyeli olan erkeğe de yatırım yapardı. Değilse vazgeçerdi, günümüzde ise sabırsızlar.
Bizzat yaşadım da:
Kendimden büyük bir kadınlaydım. Facebook bile yeniydi. Ben de kendimden büyüğü etkiledim diye övünürken çoktan beta zihin setine girdiğimi fark edememiştim. Çünkü kısa bir süre önce de yine büyük bir kadınla(29 yaş) denemiştim ve kadın şunu söylemişti: “Evlenmem lazım, geçmişte belki ama seninle şu an olmaz, hala üniversitedesin, ben çocuk istiyorum.”
Kırmızı hap 101: Kadınlar 20 yaşında parti yıllarındayken, opsiyonları azaldıkça, 30larda bir anda duvar nedeniyle akıllanır ve bir beta aramaya başlarlar. (Kendini 1 sene sonra evlendi ve ona rağmen benimle buluştu.)
O dönemler bunu anlamadım tabii ama açıktı. Bu olay üstüne sanırım gurur yaptım ve başkasını denedim. Kadın statülüydü, parası da vardı. Muhtemelen alfa niteliklerim yüzünden benimleydi ve geleceğime yatırım yaptı. O da devamlı çocuk modundaydı.
Günümüzde sosyal medya nedeniyle global piyasa değeri yüzünden anlattıklarım çok geçerli değil, çünkü kadınlar opsiyonlar konusunda geniş. Beklemek istemiyorlar. Aynı ücretsiz şeker dükkanında gibiler. Rollo Tomassi buna “party years” der. Bu dönem kısa fakat çok parlaktır. En iyi zamanlarında erkeğe yatırım yapmak yerine, devamlı başka şekerleri yalamaya çalışırlar ama o şekerler bir süreden sonra dişleri çürütür!
Erkeğin hatasıysa kendi kapasitesini keşfedememesidir. Çünkü feminen düzen eşitlik yalanı satar. “Çiftler eşit, kadınlar eşitliğe inanıyor” şeklinde düşünülür. Maalesf doğru değil, önceden anlattık: maskülen olmak zorken feminenlik kolaydır.
Gerçekten eşitlik olsaydı (ki bu tarz solcu görüşler tamamen saçmadır) o kadın kendi yaşıtı, kendi eğitim seviyesinde, aynı boyda erkeğe arzu duyardı. Siz kaç kadının böyle bir erkek seçtiğini gördünüz?
Kadınların Eğitim Hayatı
İstatistikler kadınların okuma oranının arttığını ve eğitim fonlarının ağırlıklı kız çocuklarına yapıldığını gösteriyor. Esas acı nokta ise hep dandik bölümlerde okumaları. Mühendislik, sağlık, temel bilimler (matematik, fizik) kadın oranları çok düşük(%10-18 civarı). Onca eğitim fonu sonucunda kadınlar eğitim alsa da iş dünyasına bile giremiyor. Sonra da “wage gap(maaş adaletsizliği)” dedikleri konuda söyleniyorlar. Feminizm yazısında sebeplerini ayrıntılı açıklamıştım.
İzlanda’a bakın, her konuda erkek-kadın eşit fakat kadınlar hala daha basit işlere yönelirken, erkekler mühendislik, tıp, fen bilimlerinde ağırlıklı olarak çalışıyor.
Hep söylerim, basite kaçmak yerine mühendislik, tıp, temel bilimler okuyan kadın değerlidir.
Gerçi burada da dikkatli olmanız lazım. Zihin seti olarak başarılı ama çok ileri giderse stres yüzünden sizin de hayatınızın içine edebilirler. Örneğin yapılan çalışmalarda kadın CEO’kadın eşlerini daha çok terk ettiği biliniyor. Yani arzu; kadının size direkt duyduğu şeyler değil, daha çok ne temsil ettiklerinizle ilgili.
Ataerkillik Yaftası
Erkek hayatı boyunca mücadele eder. Geçmişten günümüze başarısız erkeklerin genetiği tamamen silinmiştir. Biz en iyileriz. Günümüzde başarılı erkekler kas inşa etmek, saatlerce çalışmak(eğitim, iş hayatı) zorundadır. İyi konuma gelmiş erkek bunu kesinlikle göstermelidir. Müsriflik önemlidir.(Podcast) Kadınların ise yediklerine dikkat etmesi çekicilikleri için yeterlidir.
Her şeyi başaran sensin, 10larca yıl gelişmişsin, statü-para-fizik konusunda zirveye gelmişsin, kadın sana arzu duyup ardından “equal partnership” diyerek ev işlerini bölüşecez, bak ben de çalışıyorum, çok ataerkilsin diyor. Bu utandırma taktiğidir. Geçmişte bir boşanma hikayesinde ayrıntılı anlatmıştık.
Buna cevabınız: Ben ataerkil bir erkeğim, istersen kendi seviyende 20deysen 20 yaşında aynı maaş bandında, seninle aynı boyda, seninle aynı kiloda birini bulabilirsin. O zaman bunu demeye hakkın olur işte. Ne garip ki kadınlar minimum 4 yaş büyük erkeği tercih ediyor, equal partnership adına yürüyen son 10 yıldaki evlilikler hızla bitiyor. Özetle kadının ne dediği değil, ne yaptığı önemlidir.
En iyisini seçip, size kadar örneğin 10 sene birçok erkekle olup, ondan sonra feminizmi arkaya alarak “eşit partnerlik” zırvasını savunmak bir ideolojiyle kendi çıkarlarını maksimize etmektir. Peki sizin 10 sene önceki halinizle olur muydu? Olsa da sürer miydi?
Geliştiniz beta zihin setiyle tamam canım biz eşit partneriz dediniz. Sonra? O kadın hukuki olarak da ortağınız olur. Boşanırsanız her şeyin yarısı onun, üstüne üstlük çocuk varsa o da onun bir de üstüne nafaka verirsiniz.
Kendi hayatımdan biliyorum, 20lerimde ulaşamadığım kadınlara hep 30’dan sonra ulaştım. Şuna eminim 20lerimde ulaşsam “oha kadın lütfediyor” diyerek belki her dediklerini kabul ederdim. Şimdi ise 20lerinde en ufak şekilde zırvalayan kadını ben eliyorum. Çünkü opsiyonum var.
Özetle “Sen mi lütfediyorsun, o mu lütfediyor?”
İlişkiler Üstüne Maskülen Tespitler sitesinden daha fazla şey keşfedin
Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.
Kafama takılan bir konu var; kızla buluştuk cinsel gerilim felan her şey var, ama eğlence yerlerine gitmek ve ona para ödemek beta öder tarafına sokar mı beni aslında kendimde eğlenmek için aklımdaydı yada %100 kötü çocuk oyunu oynayıp işi bitireyim mi?.
Sokmaz. Kadını etkileme işini tamamen para ile yapmaya çalışırsan beta olursun.
%100 kötü çocuktan ne anladığına bağlı olarak değişir.
hocam kadin kiskanilmayi sever fakat bu hangi ölcüde olmali ?
giyimine karismak kiro bir davranis mi onlarin gozunde ?
Ölçülü ve ultimatom vermeden söylemen gerekiyor. Zaten senin çerçevende olan kadın davranışını hemen değiştirir. Sana meydan okuyan kadınsa kırmızı alarmdır.
meydan okuyan derken bıraz daha acabılır mısnız bı de ne yapmamız gerekır kırmızı alarm nedır
-Sen bunu yaparsan ben de yaparım.
-Kadında erkek gibi istediğini yapar.
-Sen kimsin de bana bunları söylüyorsun.
vb. gibi.
Kırmızı alarm: Kadınlarda bulunmaması gereken özellikler.
Tüm yazılarda ve podcstlerde geçiyor ama ben nedensel davranmanın ne demek olduğunu anlayamadım bir türlü. Nedensellik ilkesini vs. Okudum ama anlayamadım. Nasıl davranmamamız gerekiyor.
Mantıklı düşünmek.
Nasıl yani kadınlarla mantık kullandığımız konuşmalar yapmamalı mıyız? Yani her zaman eğlenceli ve onlara 12 yaşında kız çocuğu gibi davranmak mı olması lazım yoksa bu dengeyi tutturup bazen nedensel bazen de eğlenceli olmak mı lazım
Sinirli ve öfke patlaması yaşayan kadınlarla mantıklı konuşmalar yapılmaz. Onun harici dönemlerde yapabilirsin.
Abi birisine özenmek yani onu taklit etmek iyi mi yani dedigim adam maskülen yapıdaysa
Başta iyidir yol gösterir ama sonrasında kendini bulmalısın.
Merhaba karanlıkrüya ben 20 yaşındayım.2 sene önce bir ayrılık acısı yaşadım ve sizi keşfettim.Yazılarınız sayesinde nerede yanlışlarım oldugunu öğrendim ve pratikte bunları uygulayabildigimi düşünüyorum.Örnegin kızlarla bulustugumda benle aşırı derece ilgileniyorlar.Fakat problemim sosyal çevrede.Bir türlü sosyal çevremi geliştiremiyorum.Bu da kızlara ulaşmamda zorluk yaratıyor.Buluşma ayarladıktan sonra sıkıntım yok ancak ayarlayabilecegim yerler düşük… Read more »
Merhaba, buraya ulaşmana sevindim.
Sosyal çevrede neyini geliştirmeye çalışıyorsun? Çevre, gidilecek yerler zamanla ve senin keşiflerinle gelişir. Bunun başka bir yolu yok. Özgüven konusunda geçmişte şurada yazdım.