Kadın Gibi Düşünen Erkekler
Cinsel devrim gerçekleşmeden önce kadınlar evlliliği bir çıkış kapısı olarak görürdü. Toplum da bu yöndeydi. Erkekler çalışmaya, güçlenmeye programlanırdı. Artık bu paradigmalar değişti.
Bu strateji her ne kadar erkek cinsel stratejisine uygun olsa da kadınlar için değildi. Çünkü arzudan çok minnete göre eş seçiyorlar, yani staütü ağırlıklı evlilikler yapıyorlardı. Cinsellik yaşayan kadınlar heleki gayri meşru bebek sahibiyse toplumdan dışlanıyordu. Özellikle Esther Vilar ve Pavese bunu sık sık eleştirmiştir. Etkisi azalsa da “kadınlar paralı erkeği tercih eder” düşüncesi de bu dönemden gelmektedir. Şurada uzun uzun anlatmıştık.
Cinsel devrim sonrası, büyük toplumsal değişmeler oldu, yasalara ve günlük yaşama da yansıdı. Hatta sosyolojide de büyük gelişmeler yaşandı.
Klasik sosyolojide insanlar nesne gibi görünürdü. Özellikle Marx ve Durkheim da bunu görürüz. Örneğin Durkheim; toplum bireylerin toplamından büyüktür ve bireylere yön verir demiştir, Marx ise komünist manifesto ile ekonomi üstünden toplumsal bir yapı tanımlamış ve bireyi çokça ihmal etmiştir. Çoğunlukla haklı olsalar da atladıkları şey insanların küçük gruplarda etkileşim yoluyla değişebilecekleriydi.
Cinsel devrim ve feminizm Marx’ın kuramlarından etkilense de bir taraftan da sembolik etkişime tutunmuştur. Buradan da toplumsal cinsiyet kuramı geliştirilmiştir. Toplumsal cinsiyetse kadınlara feminenlik yapay olduğunu savunurken; erkeklere de maskülenlik yapaydır, güçlü olmak zorunda değilsiniz mesajını vermektedir. Baktığımızda toplumların nasıl da paradigmalar tarafından yönetildiğine bireysel kararların geçersiz olduğuna güzel bir örnektir.
Sonunda geldiğimiz nokta da üstünlük erkeklerden kadınlara geçti. Bunu yaparken de sosyal psikolojide `tutum` değiştirmek dediğimiz yöntemle propaganda uygulandı. Maskülenite devamlı karalandı. Erkeğin ayarlarıyla oynandı ve yeni nesillerde maskülenite kötü bir şey olarak yerleşti. İngiliz psikoloji derneğinin de çıktığı itirazlarla bunu anlatmıştım.
Sonuçta Z jenerasyonunun bu kültürden ne kadar uzaklaştığını görebilirsiniz. Kendini eğitmeyen, neredeyse 30 yaşına kadar babasından annesinden para alan, işi gücü olmayan buna ihtiyaç duymayan, devir değişti diye düşünerek kadın cinsel stratejisine uygun, “beni ben oluğum için sevsinler” modunda erkekler yetişti. Kadınlar gelişirken erkekler geriledi ve aradaki makas iyice açıldı. Bunların diğer çıktısı da incel‘ler oldu.
Ortaya çıkan tabloda erkek bile kendi cinsel stratejisini küçümsedi. Yani gelişmek, para kazanmak, “erkek” olmak itici bir kavrama dönüştü. Beni ben olduğum için sevsinler diye düşünüp kendi vücuduna bile özen göstermeyen nesiller yetişti. Sonuçta da feminenleştiler. Kadınlar ise tam tersi eğitim ve statü kazanmaya yönlendirildi. Bu sebeple evlilik sadece bir çıkış kapısı olmaktan çıktı fakat bu seferde de kadınlar biyolojik özlerinden uzaklaşıp, bunu küçümsemeye başladılar. Gelinen noktada Avrupa’da ve İzlanda’da %42 ve %72 gibi oranlarla bekar-anne oranları artış gösterdi. Çünkü bekar anne olma özendirildi, aile yapısı karanlandı, özellikle feministler tarafından ataerkil bir kurum olduğu ve kadınların tek başına güçlü oldukları propagandası yapıldı.
Erkekler kendi rollerini küçümseyerek bir uca, kadınlarsa diğer uca gittiler ve cinsel stratejilerinden uzaklaştılar. Bunun sonucu olarak kadınları evlenmeye razı etmeye çalışan, çünkü başka kadına ulaşamayan güçsüz, erkek olmaktan uzak nesiller yetişti.
Günümüzde erkekler maalesef kendi cinsel stratejilerini bile unutmuş durumdadır, burada paradigmaların kadın cinsel stratejisini öncelediğini görüyoruz. İnsan tarihinde genel problem de hep bu olmuştur. Terazi ya erkek ya da kadın tarafındadır. Eşitlikçi görünen feminizm bile bu tuzağa çekilmiş ve aynı dinler gibi anlaşılmak istendiği gibi yorumlanmıştır. Feminizme neden katılmıyorum konusunda açıklamıştım, 80lerde misyonunu tamamlayan bir ideolojiyi savunmak, sadece erkek-kadın ayrıştırmasına ve de kadını devamlı mağdur olarak göstermeye neden olur. Yani suçu erkeklere atmaktan başka bir şey değildir. Geçen bir twitter floodu başlamıştı. Programlama konferansındaki kadın oranı %1miş ve konferans açıklamasında kadınların katılmadığı söylenmiş, yoksa kadınlara özel bir yasak haliyle yok. Feministlerin itirazı şöyleydi: “kadınlar da teşvik edilsin!” İşte bunun sonu fırsat eşitliği değil maalesef mutlak eşitliktir.
İlişkiler Üstüne Maskülen Tespitler sitesinden daha fazla şey keşfedin
Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.
Maskülenitenin azalmasının temel nedeninin ya da ilk sebebinin propaganda olduğunu düşünmüyorum. Testosteron seviyesi erkeklerde en az 40 yıldır düşüşte. Obesite, hareketsiz yaşam tarzı, erkeklerin fiziksel güç gerektiren işleri daha az yapması temel sebep bence. Tabii buna bağlı olarak feminenleşen erkeklerin yaptığı propaganda da hâliyle feminence olacak. Bir noktadan sonra bu… Read more »
Sence feminizm ve sonucunda toplumsal cinsiyet kuramı olmasaydı erkeklerin testosteronu düşer miydi?
Sence obezite ve hareketsiz yaşam tarzının temel nedeni ne oldu? Sence erkekler neden maskülen olmak için çabalamaktan vazgeçti? Neden sporu falan boşverip obez oldular mesela? Mc Donalds yüzünde mi?
Tavuk mu yumurtadan çıkar yumurta mı tavuktan olayına benzetiyorum ben. Ama erkeklerin yukarıda saydığım yaşam tarzı değişiklikleri sonrası maskülenitenin azalması sonucu feminizmin çıkıp güçlendiği fikri daha hoşuma gidiyor. Erkekler fiziksel olarak zinde/güçlü olma özelliklerini kaybettikten sonra bu uyuşukluğun düşünce yapılarına da sirayet etmesi süreci olarak görüyorum ben toplumsal değişimi. Belki… Read more »
Hala hayat tarzının değişmesine ne neden olduğunu yanıtlamadın. Ne başlattı bunu? Duygusal olarak neye inanmak istediğin önemli değil. Ahmet’in Mehmet’in de değil. Toplumsal yapı, devletin otoritesinin aldığı kararlarla değişir, evlilik hukukunun değişmesi, kadınlara tanınan yeni haklar, aktivist hareketlerin üstünde senin ne yaptığının önemi yok ama toplumsal yapı üstünden güçlü etkileri… Read more »
Toplumsal yapının değişimini en çok etkileyen faktör son yüzyıllarda bilim-teknolojidir bence. Kas gücüne dayalı işlerin azalması, erkeğin güçlü olmasına gerek kalmaması dolayısıyla güçsüzleşmesi/testosteron kaybı ve feminenleşen toplum.
Şöyle sorayım, şu an x2 kat teknolojide ilerdeyiz ama hiç toplumsal cinsiyet aktivistleri olmadı, yasalar ve toplumda yaptırımlar olmadı ve erkekler hala maskülen olunması gerektiğini düşünüyor. Sence erkekler feminenleşir, testosteron seviyesi düşer miydi? 1950lerde kas gücüne ihtiyaç mı vardı? 19 YY. bile yoktu. Kaldı ki kas gücünün temeli ağırlık çalışmaya… Read more »
Ben hipotezimi “maskülenitenin kaybolmasının en büyük sebeplerinden biri testosteronun azalmasıdır” üzerine kurdum. Eğer buna katılıyorsan, devamı aşağıda. İlk mesajımda “Obesite, hareketsiz yaşam tarzı, erkeklerin fiziksel güç gerektiren işleri daha az yapması” yazmıştım. Testosteronun yıllardır niye her nesilde düştüğü ile ilgili araştırma yaptığımda bu sebepleri gördüm. Bu yaşam tarzı değişikliğinin de sebepleri… Read more »
Sorgulatmaya çalıştım ama inandıkların üstünden karar vermeye devam etmişsin. Neden-sonuç ilişkisini hiç anlamamışsın. Öncelikle testosteron artması seni mavi haplı feminen bir alfa da yapabilir. Bu bir gösterge değldir. Zaten testosteronla maskülenite arasındaki bağlantıda senin düşündüğün gibi değil. Daha çok hiyerarşiyi kavramak üstünedir. Çoğu bilginde hata var. Çünkü yüzeysel bilgilerinle yazıyorsun.… Read more »
Hocam 1950lerde kas gücüne hala ihtiyaç duyuluyordu. En azından bilgisayarlar yoktu. Ofiste çalışan sayısı azdı. Örnek vereyim en azından ekmek almak için bakkala gidiyordun. Şimdi yemeğini de evine çağırtıyorsun. TVler yeni icat edilmişti. Bilgisayar oyun bağımlılığı yoktu çünkü oyunlar yoktu. Teknolojik gelişmeler her dönem olsa da gelişim hızı 1950-2000 arasındaki… Read more »
Bunu yapmak kas gücü mü oluşturuyor? Yani ekmek alınca kas mı yapıyorsun? Bahsettiğin de mavi yakalı erkekler bu arada. Şu an hala ofiste çalışmayan ve kas gücü kullanan inşaat işçileri hala var. Beyaz yakalar 1900lerde neyse yine benzer şekilde çalışıyor. Teknolojinin rahat yarattığı obeziteye katkısı olduğu ve fiziksel gücü azalttığı… Read more »
Feminist propaganda sandığımızdan çok çok daha güçlü. Çocukluğumdan beri çevremde erkeği çok hata yapan, kadınsız yapamayan, beceriksiz varlık gibi gösterdiler hep. Ben Azerbeycandanım. Çocukluk dönemimde bizde fastfood zincirleri yoktu pek. Hatta internet ve teknolojinin bile o kadar gelişmediği ilçede geçti çocukluğum. Bundan dolayı feminist propagandanın internet ve teknolojiden bile güçlü… Read more »
Noname adlı arkadaşımız son noktayı koymuş. Albietn arkadaşımız ise feminist propagandaya o kadar maruz kalmış ki artık toplum mühendisliğinin kullanıldığından bile haberdar değil. Artık normal hale gelmiş bu yaşananlar. Cidden yaşadığımız dünya kocaman bir george orwell 1984 romanına dönmüş durumda. Tenceredeki kurbağa gibi ısıta ısıta kadınların maskülen, erkeklerinse feminen olmasını… Read more »
ben de Z kuşağından biri olarak yazına katılıyorum hocam Z kuşağı gençleri daha 30 yaşına gelmedi ama bunu söyleyeyim de. çevremdeki gerek arkadaşlarım gerek yaşıtlarım 22-25 yaşlarında oldukları halde aileden medet umuyorlar ayrı eve çıkmak gibi motivasyonları yok. kendilerini geliştirmek için çabalayan ile hiç karşılaşmadım bu konu açıldığın da bahaneleri… Read more »
30’a gelmediler evet, yaklaşıyorlar.
Bunların içinde aşırı depresif ihtiyar delikanlı modunda ne yapacağını bilmeyen bir kesim var. Incel’ler de bu kesimin ürünlerinden.
kendilerini geliştirmek için çabalayan ile hiç karşılaşmadım bu konu açıldığın da bahaneleri hazır oluyor, akademiye en yüksek katılım Z kuşağında.Önceki kuşaklar çok mu bir şey yaptı sanıyorsunuz? Dünya giderek boktanlaşıyor, giderek nesiller daha az para kazanmaya daha az ilişki kurmaya, artan kadın hipergamisiyle yüz yüze kalmaya başlıyor; erkekler için durum… Read more »
İlgili bir yazı olmadığı için buraya yazacağım belki konu olur da yazıya dökülür Siteyi 1 senedir takip ediyorum hergün yazıları okuyorum yazıların bazıları aklımda kaldı, 2 gün önce eşcinsel bir erkek ile görüştüm ve sohbet ettik eşcinsel olduğunu ve banada sende denemelisin belki zevk alırsın dedi net bir tavırla hayır… Read more »
Direkt yok fakat şöyle bir yazı yazmıştık.
Eşcinsellik sonradan edinilebilen bir şey değildir. Bir kişi ne kadar eşcinselliğe özendirilmeye çalışırsa çalışsın bir erkeğin eline dokunmak bile itici gelicektir.
Eksideki başlık şu :Feminist yazılımcılar.feministler diyor ki hak etmese de o konferansta kadın sayısı erkek sayısından fazla olmalı.bilgi temelli değil cinsiyetçi yaklaşım.isin ilginci twitterda bir dolu beta erkek kadınlara destek verdi hayretler icinde kaldım.bu arada z kuşağı gittikçe feminenlesiyor, kadınlarsa maskulenlesiyor. Kadınlar böyle olunca erkeklerin yüzde 90 inini beğenmiyor.yuzde 10daki… Read more »
Sıfırdan çevre nasıl inşa edebiliriz?bir de çok uzun süredir seni ve erkekadam sitesini takip ediyorum fakat hayatımdan daha memnun olmaya doğru gitmedim ne tavsiye edersin
Belki de sadece takip ettiğin içindir? Hayatını değiştirmek için uygulamaya dökmeli daha önemlisi uzun süre bunu sürdürmelisin. 20 sene boyunca yaptıklarını 1 haftada değiştiremezsin.
Sıfırdan çevre de üniversiteden veya çeşitli hobilerle elde edilir. Örneğin bisiklet, yürüyüş, dağcılık kulubü gibi. Seninle benzer düşünen insanlara ulaşmalısın.
tamamda nasıl yapacağımı bilmiyorum yalnız yaşıyorum işten eve evden işe.iş ortamımda 30 50 yaşında eğitimsiz dayılardan oluşuyor.orta büyüklükte bir ilçe de yaşıyorum en son muhabbet ettiğim dişi kasiyer
O zaman hobi edineceksin. Daha baştan iş ortamı var, çıkamıyorum diye girmişsin. O ortamdan çık.
Şu an hayatsızım bana sosyal çevre yarat allahsız karanlıkrüya diyorsun. Hiç olmadı erkekadam discord grubundan arkadaş edinebilirsin.
dostum kimsem yok annem babam bile yanımda değil yapayalnızım.Çevre edinmeyi ben de istiyorum hobi edinmeyi sosyal ortamlara katılmayı istiyorum ama nereden nasıl başlayacağımı bilmiyorum.Discord grubuna bakacağım teşekkürler.
şehir merkezine git. araban varsa işin çok ama çok kolaylaşır. instagrama arabalı , seyahat temalı fotograflarını koy. orta büyüklükte bir ilçedeysen en az 50 bin kadın olsa bunlardan 18 yaş altı ve 50 yaş üstü elesek en az 20 bin kadın olur. fotografı dogru çek nerde hata yapıyorsun bir araştır.… Read more »
Selamlar, abi iş hayatınında kadın propagandası acayip yükseldi. Kadınlar her şeyde ak*p gibi mağdur edebiyatı yapıp üste çıkıyor, üstüne kadınlardan tam destek erkeklerinde %99 undan destek alıyorlar. Kimse olaya analitik yaklaşıp yaşanan olayı incelemiyor bile, kadın diyorsa doğrudur yada haklıdır deyip koyun gibi destek veriyorlar. Son zamanlarda da işe alım… Read more »
O zaman sen daha da iyi olup, kadın olmalarına rağmen önlerine geçmelisin.
Direkt gösterebileceğin tepkiler işe yaramaz, yazıda da bahsettim. Hatta yorumlarda da anlatmaya çalıştım, bu toplumsal bir süreç ve bu süreçler ancak yeni paradigmalarla değişir, bu dönemde yapılacak en önemli şey kuralına göre oynayıp kurnazlık yapmaktır.
Kadınlar ölene dek babadan sgk aylığı alıyor ayrıca nafaka saçmalığı da var. Sen kendini öylesine geliştireceksin ki firma sırf seni ise alabilmek için bütün feministlerle çatışmayı göze alabilmeli.o derece güçlü ve bilgili olmalısın.