İlişkide Kadının Daha Fazla Bağlanması Nasıl Sağlanır?
İlişkilerde zor unutan taraf genellikle yanlış yöneten, fark etmeden fazla bağlanan taraftır. Bu başta kadın da olsa zamanla erkeğe dönüşür.
Soru şu: Neden bu erkekte daha fazla görünürken, kadınlarda daha az rastlanır? Devamlı ağlayan ve geri dön diye yalvaran bir erkek varken, kadınlarda bu durum nadiren görünür. Psikanalitik ve evrimsel açıdan şöyle açıklanabilir:
Erkek neden zor unutur?
Lacan aşkı “kendinde olmayanı vermek” diye tanımlar. Özetle karşı tarafa eksik olduğunuzu bildirirsiniz ve tamamlanmayı beklersiniz. Bu, karşı tarafın sanıldığı gibi sizi tamamlayacağı anlamına gelmez. Bir etkileşim olur fakat her zaman arzu oluşmaz. Yani pazarlık veya minnet dediğimiz duygularda ortaya çıkabilir. Günümüzdeki karşılığı hediyelerle kadını etkilemeye çalışmaktır. (Lacan buna aşkın metaforu derdi, ateşle simgelerdi.)
Freud genellikle “seven” tarafı erkek, sevileni ise kadın olarak tanımlar. Hatırlarsanız Rollo Tomassi de “kadının aşık olması erkeğin anladığı biçimde değildir” der. Erkek genelde sevilmesini istediği gibi kadını sever ve annesinden gördüğü karşılıksız sevgi gibi de sevilmeyi bekler. Bu anlatım biçimi Freud ile uyumludur.
Aslında kadın da zor unutabilir ama erkek odipal sebeplere daha yoğun bağlı olduğu için hata yapmaya müsaittir ve karşı tarafa rahat unutma şansını verir çünkü ilişki bitse de kadını kusturana kadar kovalar. Kadın ise daha hislerini keşfedemeden erkeğin hataları nedeniyle o erkeği geride bırakır.
Şöyle diyebiliriz ki erkek zamanla kadına, kadının erkeğe yatırımına göre daha fazla yatırım sağlar. İlginçtir ki son dönem araştırmaları da nörolojik olarak bunu doğruladı. Erkek zamanla kadına göre daha fazla bağlanmaktadır [ref].
Erkeklerde Aşk Acısının Temelleri
Bir erkeğin ilk gördüğü varlık annesidir. Her türlü dokunuşu ilk o yapar, o besler. Bir süreden sonra annenin kendine ait olduğu sanrısına kapılır. (Freud, bu dönemde erkeklerin kendilerine dokunulduğunda cinsellik geliştirdiğini de söylemekteydi.) Zamanla erkek-bebekler babanın varlığını fark ederek annenin kendi uzantısını olmadığını fark eder ki bu narsisizmin ve birey olmanın da temelini oluşturur fakat konu dağılmasın. Sonuçta bu farkındalık erkek için büyük bir yıkımın başlangıcıdır.
Erkek büyüdükçe babasının korkusuyla anneden vazgeçmek zorunda kalır, yani bastırır. Aksi halde iğdiş edilme korkusu yaşar.
Erkekler yıllar sonra annesine benzer bir kadınla karşılaşırsa bu bastırılmışlık yüzünden o kadına aşık olabilir. (Bruce Fink kitabında “erkek her ne kadar benzemediğini söylese de mutlaka aşık olduğu kadın benzerdir” der.) Özetle erkeklerin zor unutma sebebi sürecin kadına göre daha erken ve derin yaşanmasıdır. Önceden bahsetmiştik. Sağlıklı unutma gerçekleşmeyince kadınların peşinden koşulması gerektiği gibi saçma mitler doğabilir.
Aslında anneyi unutma işini beceremediğiniz ve kadınlara zor ulaşmanız ölçüsünde “ruh eşi” saplantısına kapılırsınız. Freud “arzu ne kadar zor ulaşılırsa o kadar anlam kazanır” derdi. Senelerce cinsellik yaşamamış bir erkek bunu yaşadığı kadına sizce ne hisseder? Tebrikler! Buna oneitis sendorumu ya da ruh eşi saplantısı diyoruz.
Örneğin çok eski toplumlarda cinsellik bir ödül değilken, kadına aşkın duyulmadığı biliniyor. Eşcinselliğin görüldüğü ilk çağlarda (Antik Yunanistan) hiçbir filozof “kadın yüzünden” şiir ya da metin yazmazdı, daha çok hissettiklerinin boyutu yüzünden yazardı.
Özetle “kırmızı hap terminolojisinde fişten çekilmediğiniz” sürece bu acı yaşanmaya devam edecektir. Aslında durum “unutulduğunu sanılan odipal sürecin ulaşılamayan arzuyla birleşmiş bir uzantısıdır.”
Kadınlarda Aşk Acısının ve Unutmanın Temelleri
Kadın da benzer şekilde “annesi” tarafından büyütülmektedir. Burada önemli bir ayrıntı: “anne ve kızın aynı cins olmasıdır.” Bu yüzden süreç farklı gelişir. Kız çocuğu erkek gibi annesini kıskanmaz. Zamanla babasını görür, onu tanır ve bir “güç” olduğunu fark eder fakat babası tarafından arzulanmayı diler. Bakar ki baba anneyi arzuluyor. Bu durumda annesine düşmanlık beslemeye başlar. Yalnız bu süreç erkekten daha geç olduğu için derin değildir. Bu sebeple kadın ilişkilerinde yine Rollo Tomassi’nin dediği gibi daha “realisttir.” Cümleyi hatırlayalım: “Erkekler realist görünen romantikler, kadınlar ise romantik görünen realistlerdir.”
Tek neden psikanalitik süreç değil tabii ki. Evrimsel psikolojide de kadınların çocuk sahibi olma yaşlarının kısıtlı olması da geçmişi çabuk unutmalarına neden olur. Çünkü bir adam için uzun süre üzülen kadın kısıtlı doğum yapma süresini iyice kısaltacaktır. Erkeklerde böyle bir durum yoktur.
Kadın ilişkide histerik gibi davranmaya daha elverişlidir. Yani sevgilisinin beğendiği başka bir kadın olursa (kadının adamı beğenmesi önemli değil) o kadın gibi olmaya çalışabilir. Aynı babasına kendini beğendirirken annesi gibi davranmasına benzer. Bruce Fink bunu açıklarken şöyle yazmış: “Öyle ki sevgilisinden odağını kaydıracak kadar kadına yönelebilir.” Yani kadına karşı arzu duymaya başlayabilir.
Şöyle diyebilirim ki sizi beğenen kadını kıskanan bir kadın normaldir ama siz fark etmeden “Ayşe de iyi kadın” dediğinizde onu kıskanıyorsa, aşırı tepkiler veriyorsa orada bir düşünün derim.
Görüldüğü gibi kadın da erkek gibi aşk acısı çekebilir fakat mekanizma farklıdır.
Sonuçlar
Erkek saplantı yaratmaya üstteki sebeple daha yatkın bir varlık diyebiliriz. Çünkü kadından farklı olarak o kadın kendisini annesi gibi sevmeliymiş gibi bir saplantı geliştirebilir. Kendi kendini gerçekleştiren kehanet yaratarak zamanla aşırı bağlı, muhtaç bir karakter yaratabilir. Bunun sonucunda da kadın, erkeği bir arzu nesnesi olmaktan çıkartır.
Kadın ne zaman zor unutur? Benzer bir durum oluşmasına izin verirse zor unutur. Bu da ancak erkeğin saplantısının daha az olmasına ve kadına uygun davranmasıyla mümkündür.
Odipal süreç kadınların daha realist olmasına neden olur. Daha ilginci kadında şehvet-şefkat ikileminin daha düşük düzeyde olmasıdır. Örneğin erkek odipal sürecin bir sonucunda kırılma yaşar ve sevgi ile arzuyu ayırabilir. Bu nedenle duygusuzca cinsellik yaşayabilir. Yine bu sebeple erkekler zamanla eşlerine ilgilerini yitirebilir. Her ne kadar başta arzu yüksek olsa da zamanla kötü-anneyi(şehvetli anneyi) şefkatli anneye çevirir. Sonuçta ise o kadına ilgi duymaz, gider başka kadınlarla olmaya çalışır. (ref: Fink)
Oysaki arzu duyduğuna sevgi besleyememe durumu kadında pek yoktur. Bir erkek kadında arzu yaratırsa o erkek değerli olur. Bunu da genellikle kötü çocuk dediğimiz erkekler başarırır
Evrimsel sürecini de hatırlatmakta yarar var. Kötü çocuk dediğimiz kişiler hayatta kalabilen, elenmemiş erkeklerdir. Kadın, bu erkeklerden arzu ve cinsellik alarak, kendini çekici hisseder, sonuç olarak ona aşık olur. Tabii ki bunun da fazlası zarar ki geçmişte açıklamıştık.
Siz bir erkek olarak kadını kırılacak bir nesne gibi görmez, kadına kendini keşfetmesine izin vererek yaklaşırsanız, aşık olacaktır. Bu yüzden Pua stratejilerinde, buluşmalarda hep “karşı tarafı konuşturma” önerilir. Kendinizi anlatmanızın pek bir önemi yok. Kadın kendini anlattıkça size yakın hisseder.
Bu dengede genellikle erkeğin kompleksi bir yerde ağır basabilir. 3-5 sene iyi giden erkek bir yerde kadını annesi gibi görebilir ve sonuçta yatırımın dozunu kaçırarak gözde erkek olmaktan çıkar. Yani mavi hap yapılanmasına geri dönebilir. Tavsiyem bu erkek olmamanızdır.
(Makaleyi oylamayı ihmal etmeyin.)
İleri Okumalar ve Referanslar
- Sigmund Freud – Aşkın Psikolojisi, Cem Yayınevi.
- Bruce Fink – Lacan’da Aşk, Kolektif Kitap
- Adam Philips – Flört Üzerine, Ayrıntı Yayınları
İlişkiler Üstüne Maskülen Tespitler sitesinden daha fazla şey keşfedin
Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.
Hocam eve gelen kız verir mi? Özellikle mesajdan çağrılmasına rağmen gelmesi falan.
Bu kötü bir tabir. Eve gelen kadın sevişmeyi göze almıştır ama evet.
Hocam agzi iyi laf yapan, iyi para kazanan, bakımlı bir erkek tipi boyu keli ne olursa olsun iyi hatun kaldırabilir mi?
Evet
Ağzimiz nasil iyi laf yapabilir acaba bu konuyla alakali video yada yazi dizisi gelebilir mi?
Onunla ilgili çeşitli Pua kaynakları mevcut. Bu sitede bu tarz şeylere pek değinmiyorum.
Terk edildiğimde aylarca üzülmüştüm. Beni üzen durumlardan en büyüğü şu oldu. Bir kadın ayrılınca hiç mi üzülmezdi, ben ilk başlarda o da özler, beraber yaşadığımız anılar, zaman geçirdiğimiz yerleri de gördükçe üzülür, ulaşır bana diye düşünüyordum. Sonradan anlamadım ki anıların kadınların gözünde değeri yok. Peki hocam bu kadınlar hiç mi… Read more »
İşte tam bu sorduklarının cevabı üstteki yazıda.
Merhaba bu sorum her iki tür içinde diyelim ki sadakatli zeki vb iyi insan denebilecek bir birey buldunuz.Erkekler için dışa bakmak ne kadar önemli özellikle de ortalama sayılabilirse o kadın iyi ve ortalamayı mı alırsınız.aşırı güzel ve iyiliği hakkında pek bir düşünceye sahip olmadığınız yani o güvene ilk şık kadar… Read more »
Erkeğin durumunu erkeği çekici yapanlar başlığında açıklamıştım. Yine kadınlarda fiziksel güzellik ve zeka kavramlarını burada özetledim.
kadınlar statü oyun ve paraya daha çok önem verirler. Fizik ve tip daha çok pastanın süsü gibidir. Erkekler ise daha çok güzellik ve fizikten hoşlanırlar, daha sonra diğer kriterler gelir. İlk sorduğun sorunun tek bir cevabı yok. Kişiden kişiye değişir. Örneğin ben salak ama çok güzel bir kız yerine, güzel… Read more »
Bir ilişkide,erkek, kadından daha fazla ve daha önce duygusal yatırım yaparsa,kadın arzu duymaz ve uzaklaşır.Buraya kadar anladım.Erkek cocuk,ödipal dönemde cinsel kimliğini olustururken,ilk erotik nesnesi olan anne ile bağ kurmuş,tamlıga erişmiş,sonra Annenin dışarda önemsediği baba figürünü farkedip,bu duygusunu bastırmış,katastrasyondan korkmuş.Kız çocuğu ise Annenin dışarda önemsediği baba yı erotik nesne olarak görmüş… Read more »
Kadın ve annesi aynı cins, o sebeple erkek gibi aşk duygusuyla büyümüyor. Aşkı babayla etkileşime geçtikten sonra öğreniyor. Ne kadar küçük yaşta öğrenilirse o kadar derine işler. Bu sebeple kadın daha realist.
Cevap için teşekkür ederim,Ben de evrimsel psikoloji,redpill ve lacan ile ilgili şeyleri yakından takip ediyorum.Kadının daha realist olması sizden biraz farklı olarak şöyle açıklanıyor;ödipal dönemde çocuk,Annenin dışarda önemsediği biseyler olduğunu fark ediyor (buna baba diyelim),ve demek ki varlıktaki eksikliğimiz dışarda diyor. Kız çocuğu,ben annem ile benziyorum,eğer Annem ile özdeslesirsem,dışardakine ulaşırım… Read more »
Freud’un ortaya attığo Odipal sürecin ilerleyen zamanda farklı yorumları oldu. Bu anlattığınız sürecin de kaynağını verirseniz. Okuyanlar yararlanır.
Bu ödipal süreci ,sıkı bir lacancı olan psikyatrist Agah Aydın anlatıyor.Acaba, bu ödipal süreçte ,kız çocuğu ilk dostu olan anneye ihanet etmek istemediginden, daha temkinli davranıyor,anne ile yavaş yavaş ozdesleserek babanın ilgisini çekmeye calısıyor.(bu yüzden kadın yavaştan alır,temkinlidir)diyebilir miyiz? Kadının,erkeğin ilgisini daha önce belli eder etmez ,hemen soğumasını ve erkeğin… Read more »
Çocuğu,kendinde olan şeyin varlıktaki eksikliği dolduracak bişey olmadığını biliyor ama bilmiyormuş gibi yapıyor (bir sahtelik var )ve dışardaki ile yarısıyor bu yüzdendir ki erkek için,yarış, performans,başarı,skor çok önemli. Bu teori ile kadının neden daha realist olduğunu,neden daha yavaş gittigini anladım,Ama anlamadığım nokta neden erkeğin kolayca saplantılı hale geldiği?ve kadının erkeğin… Read more »
Bunu açıkladım zaten. Odipal süreçte duyulan aşk kadına göre daha erken başlaması, köklerini daha derine itiyor. Kadın daha yüzeyde yaşıyor, bu sebeple realist.
Acıklamınızı anlamadım demedim,bu acıklama tatmin edici değil.çünkü,kadın yüzeyde yaşıyorsa,hiç bir zaman derinlemesine tutkulu bir aşk yaşayamaz anlamı cıkar,ama realite bunun böyle olmadığını gösteriyor,kadının çok yoğun,tutkulu ilişkiler yasayabildigi ortada.ote yandan erkek kadından daha önce ve daha yoğun yatırım yapıyorsa,kadın hemen soğuyor,bunun ödipal dönemle ilgili farklı bir acıklaması olmalı!araştırıyorum,bulursam paylasacam.paylaşımlarım geç düşüyor… Read more »
Tatmin edici bulmamak için bir sebep görmüyorum. Bence çok güçlü ve boşluk bırakmayan bir teori. Bütün pratikler de bunu gösteriyor. Erkeğin bağlılığının kadına göre yüksek olduğunu biliyoruz. 10 YY.da bile kadınların yüceleştirildiğini, uğruna savaşlar yapıldığını biliyoruz. Bunların hepsi erkeğin aşkının daha yüksek olduğunu gösteriyor. Ovidius’un metinlerinde bile bu böyledir. Erkek… Read more »
Söylediklerinizin her kelimesine katılıyorum,tecrübelerimiz,gerçek hayattaki örnekler de söylediklerinizin doğruluğunu kanıtlıyor,Ama kadın neden kendisinden önce ve daha fazla duygusal yatırım yapan kişiye karşı hemen soğuyor sorusunun cevabı ne? çünkü duygusal yatırımı hızlı şekilde yapan erkeği,opsiyonları olmayan,muhtaç biri olarak gördüğünden mi hemen soğuyor yada ödipal süreçte erotik nesne olan babanın duygusal yatırımı… Read more »
Opsiyonu olarak olmama durumu evrimsel süreçle ilgili ama bunu destekleyen konu odipal yapılanmadır. Eğer kadını babanın doğurduğu bir dünya olsaydı, onlar da benzer şekilde hissedebilirdi.
Babanın duygusal yatırımı var fakat kadın bunu geç keşfettiği için daha yüzeyde saklı.
Bence tam olarak opsiyonsuzlukla alakalı, kadın opsiyonsuz erkekten soğur çünkü muhtaç olduğunu anlar. Muhtaç olan erkek de kadını zor durumlarda koruyamaz negatif hale etkisi denebilir. Ödipal yapıyla değil de hayatta kalma dürtüsüyle daha çok alakalı. Kadın, erkeğin kendisine değil, kazanımlarına karşı tutkulu aşk yaşayabilir. İlişki bittikten sonra bu fayda sağlayan… Read more »