Evlenmek bir başarı olsaydı boşanma oranları bu kadar yüksek olmazdı ki ülkelere baktığımızda %20 ila %50 arasında değişmektedir (ref).
Şunu unutmayın; evlilik genel olarak kadınlar için bir başarıdır çünkü her açıdan kendilerini garantiye alırlar ki bu yüzden başarısızlığa karşı toleransları düşüktür. Bu yüzden de boşanma davalarını açan taraftırlar.
Erkekler içinse dezavantajları avantajlarını çoktan geçti. Özellikle seks diyenler çıkabilir ama günümüzde bu da bir parametre değil. Yeni çıkan soyadı kanunu ve erkeğin soyadını almama hakkı bile Türkiye’de erkeğin evlenmesini dezavantajını arttırdı. Eşit partnerlik dayatılırken, buna sahip erkekler uçurum kenarında olduklarını ve ufak bir sapmada terk edileceklerini maalesef bilmiyor. Benzer bir örneğini önceden konuşmuştuk.
Şimdiki zamana ve geçmişe kısa kısa bakalım.
Geçmişte durum neydi?
Bir bölüm kadın evinden ayrılmak ve baskıdan kurtulmak için evlenirdi çünkü kadınların maddi gücü oldukça azdı, çalışma koşulları ve ihtimalleri de düşüktü. Onlar da evlenerek bir üst statüye geçmeye çalışırlardı. Yani evlenme kadın için seviye atlama yöntemiydi ki ailelerde bu nedenle statüsü iyi erkekleri kızlarına verirlerdi. Buna “geleneksel hipergami” de diyoruz. İşin arzu tarafı yok sayılırdı. Şunu düşünebilirsiniz: “acaba günümüzde bu bir parametre değil mi?” oraya da geleceğiz.
Seks de tabii burada 2. derecede önemliydi ama bu daha çok erkeklerin ilgi alanına giriyordu çünkü toplumda seks özgürce yapılan bir şey değildi, hatta ayıplanırdı. Günümüzde mesela değerli erkekler için seks konu bile değildir. Bence her erkeğin bunu düşünmesi lazım.
Günümüzde durum nedir?
Kadınların da statü sahibi olmasıyla bu kurallar değişti. Seks de tek parametre değil ve arzuyu ön plana çıkartarak evlilik yapabiliyorlar. Sadece arzunun temeli de bildiğiniz gibi üreme üzerinedir. Sonuçta da kadınların düşük toleransı nedeniyle boşanmalarda artış yaşanmaktadır. Araştırmalara göre temel neden; ekonomik özgürlük, finansal nedenler ve duygusal boşluk? olarak gösterilmiş (ref).
Evlilik oranları da düşmüş durumda çünkü çoğu kadın kendi ayarında erkeğe ulaşamamaya başladı. Eskiden erkek-kadın eğitim oranları arasında uçurum varken artık yok. Bu da tabii yüksek prestij evliliklerini çoğu kadın için anlamsızlaştırdı. Yani hipergaminin hala etkin bir parametre olduğunu anlıyoruz. Örneğin şu çalışmada milenyum çocuklarının(81-96 arası) daha gerçekçi oldukları için daha az boşandığı, evlilik oranlarınınsa %5.1’e düştüğü belirtilmiş. Şurada ise kadınların hataya daha az toleranslı olduğu belirtilmiş ki bu yüzden davaların %75’i kadınlar tarafından açılıyor. Bunların içinde boşanmadan ayrı yaşayan da büyük bir kitle mevcut olduğu rapor edilmiş.
Hipergami bitiyor mu?
Geçenlerde ekşi’de böyle bir iddia da okudum. Garip şekilde kadınların eğitim aldıkça kendi statülerinde erkekleri seçmesi ve bu farkın kapanmasını böyle yorumlamışlar. Oysaki alakası yok. Evliliklerin azalması ve kadınların “sadece” yakın ve üst statü seçmesi hipergamiyi doğrular. Kaldı ki sen beyaz yakasın %20 içinde 30 yaşında bir kadınsın diyelim. Bu durumda üstteki dilim sayısı azalır ve sıkışır. %5lik dilimle aranda ise üstel fark mevcuttur. Üst seviyedekiler tek biriyle değil, 20 yaşında birçok kadınla ilgilenir. Haliyle en iyi ihtimal %15’i elde edersin ve bu da evlilik oranını düşürür.
Çalışmalar da bunu göstermiş. Kadın-erkek eşitliğinin yüksek olduğu batı ülkelerinde yapılan çalışmalarda evliliklerin çok yakın statülerde gerçekleştiği, farkın azaldığı görülmüş [ref]. Bu çalışma aynı zamanda kadınların alt statüde erkek tercih etmediğini de ispatlar. Yani birçok kadın evliliği hala prestij (kendine yakışan erkek) olarak da görüyor. Çalışmada fiziksel özelliklere hiç değinilmemiş ki evliliklerin azalma nedenlerinden biri de kadınların statü yanında fiziksel niteliklere de dikkat etmesidir. Yani David Buss’ın bahsettiği gibi toplamda her açıdan değerli yüksek puanlı erkekleri tercih etmesi diyebiliriz (ref).
Günümüzde boşanma/evlilik oranları ve tek ebeveyn sayısı yıllara göre artmış durumda (ref). kadınlar kendi seviyelerine altına çekilmediği gibi tam tersi kadının statüsü arttıkça boşanma oranları daha da artıyor. Geçmişte Ekşi’de bunları anlattık ama erkek bakış açısından incelemiştik:
(bkz: erkeklerin artık ciddi ilişki düşünmemesi)
Günümüzdeki kadınların avantajı ne peki?
- Çocuk sahibi olmak. Bu zayıflasa ve kadınlar tek anne olmaya özendirilse de birçok toplumda hala en önemli nedenlerin başında geliyor. Bir çeşit biyolojik neden diyebiliriz
- Kadınlar için evliliğin bir çeşit sigorta olmasıdır. Dünyada neredeyse birçok batı toplumunda evlilik erkekler için dezavantajlıdır. Yani hem mevcut mal varlığınızın yarısı, hem nafaka hem de çocuğun velayetinin sizden %90 alınma ihtimali varken bir kadınla evlenmek için gerçekten özel birini bulmuş olmanız gerekir. Kadın bu yüzden evlendiğinde güvence de kavuşur ve boşandığında başka erkeklerle birlikte olurken sizin paranızı yiyebilme lüksüne sahiptir. Maalesef günümüzde erkeklerin otoritesi azaltılırken, sorumlulukları aynı kalmış durumdadır. Yani duygusal güçsüzlük yapmanız, finansal düşüşler ve vb durumlarda üstteki referansta da verdiğimiz gibi kadının toleransı yoktur.
Oyun kitabı hakkında düşüncen nedir? Bazi kişiler modasının geçtiğini söylüyorlar
Evet, geçti ama hala birçok şeyin temelini öğrenebilirsin. Bu gibi konularda modadan öte senin uygulama yapabilmen önemli. Mucizevi bir teknik yok. İşi bilene bu kitap bile yeterli.