İçeriğe geç
Ana Sayfa » Bir Evlilik ve Boşanma Hikayesi

Bir Evlilik ve Boşanma Hikayesi

    Boşanma Hikayesi        

    Geçen gün bir aile dostumuzun boşanma hikayesini dinledim. (Karar karısından gelmiş.)

    Tabii o benim bu konuda neler bildiğimi pek bilmiyordu, ben de o yaştaki adama “şöyle hata yapmışsın bak” diyemedim ama anlattıkları erkek doğasını net şekilde açıklıyordu.

    Kadın hatalı olsun ya da olmasın yaptıkları erkeğin etkilerine uygundu.

    Çocuklar

    Önceki konuşmalarda şunu söylemişti: “Oğlum ve kızım bana cephe aldı, bir haylaz oğlan ne yapsa annesi koruyor. Bir kere yanımda olmuyor.” 

    Bu bir hata… Erkeğin maskülen gücünün kırılmasınn bir yansıması. Anne o kadar sallamıyor ki bilinçaltında diğer “erkeği” haklı buluyor. Oğlunun durumunu düşünün: Güç semboli olan zamanında iğdiş kompleksine sebep olan babayı ezip geçiyor.

    Ebeveynler yanlış bile olsa birbirlerini statü sebebiyle savunmalıdır. Bunun olmaması aile yapısında bir sarsıntıya işarettir ama yavaş yavaş ısınan su içindeki kaynayan erkek bunu fark etmez, hatta normalleştirir. Çünkü bu kısa süreli bir sorundur. Basite indirger ve işine gücüne daha fazla kendini bilir, iç sıkıntıdan kaçmaya çalışır.

    Klasik bir dırdır: “Ev İşleri”

    Boşanma kararı ciddi bir karardır ama biten ilişkilere ve evliliklere baktığımızda sebepler basittir. Dürtüsel ilk dırdır da ev işleridir. “Ben ev işleri yapmak için mi evledim? Ben senin hizmetçin miyim?” ki erkek şöyle demiyor “Ben elektrik işlerini yapmak için mi evlendim? Eve para getirmek zorunda mıyım?”  Yakın bir arkadaşım ve akrabımızda bu yüzden boşandı ve hepsi de bu durumu kabullenmişti! 

    Burada da senelerdir ev işlerinde aksamalar varmış. Örneğin karısı bütün gün evde olmasına rağmen yemek bile yapmıyormuş ve devamlı “ben çalışan bir kadındım, artık çalışmasam da senin hizmetçin değilim” gibilerinden söylemlerde bulunuyormuş.

    Bu abi seneler önce bana şunu demişti: “erkek gerekirse evi temizleyecek, yemek yapacak, ben yıllardır böyleyim.” Hata burada başlıyor. Neden bu pazarlık kabul edilir ki? Onca işin yükün altında bir erkek mutfaktan ya da temizlikten sorumlu olmamalıdır. 

    Bu kadın ağır temizlik yapacak, köle gibi çalışacak demek değildir. Ağır işleri tutulan biri de yapabilir ama kadın doğasının daha düzenli olduğu biliniyor. Etrafı çeviremeyen, evde boşken 15 dklık toparlama işlerini yapamayan, “kalk sen de topla” diyen bir kadının feminen yönden eksiktir. Bu aynı erkeğin hiç bir teknik ev işinden anlamamasına, kablo bile bağlayamamasına benzer (Mesele hizmetçilik değil. Umarım detay anlaşılmıştır. Duyar yapan feminazilere de buradan selam olsun.)

    Gerçekleri Reddetmek

    Kadının asli görevi kesin olarak çocuğudur(tartışmasız) ve iyi bir aile temeli de buna bağlıdır. Kadın her zaman az stres gerektiren ve kendine zamanı kaldığı bir düzen seçmelidir. En basitinden rekabet ve stresi dengeleyen testosteron hormonuna sahip değil. Bu olaylarla başa çıkmasını zorlaştırıyor ve kadının cinsel arzusunu da azaltıyor. Sonra etrafta dolaşan karar bile alamayan yöneticileri görüyoruz. 

    Kadının kendi doğasını reddetmesi ve aşırı çalışarak, evden ve çocuğundan uzak bir yaşam seçmesi sadece mutsuzluğa sebep oluyor. 

    Bununla ilgili yapılan bir çalışmada kadınların ilk çocuk sonrasında %29‘unun işine ilk 3 senede geri döndüğü, 5 senede ise bunun %15‘e düştüğü görülüyor. Çünkü kendi amacını gerçekleştirmiş hissediyor. Bu iç güdüsel tipik bir tepkidir. Aynı erkeklerin rekabet ortamında başarılı olmasına benzer. Çünkü erkeğin çocuk yaratma yeteneği yoktur, kendini gerçekleştirebilmesi başka yaratımlara bağlıdır. Eğer bir aile yönetecek maddi-manevi güce sahip değilseniz bu işe girmeyin. Çünkü sorumluluk sizde olacaktır, üstteki çalışmada da çocuk sonrası 3. senede aile gelirinin %69‘unun erkek tarafından karşılandığını bulunmuş.

    Bu anlattıklarım bazı kişilere ters gelebilir ama en basitinden kadınlar sevdikleri erkekler için feminen arzuyla yaptıkları işleri düşünsünler. O zaman anlayacaklar. Buna hipergami diyoruz ve hipergami varken kadınlar iç güdüsel olarak yapmam dedikeri bir çok şeyi erkek diretmeden isteyerek yaparlar. Yoksa her işte “eşitlik, feminizm, dayatma, ataerkillik” gibi yaftalara başvururlar. 

    Bunu 3 sene önce duyduğumda abi çok yanlış yerdesin geçmişti aklımdan ama bir şey diyemedim, tam tersi o bana tavsiye veriyordu, “sen de yapacaksın, eşitlik” filan diye. İşte sonuçları ortada. Böyle duyarların sonu ayrılıktır.

    Mavi Haplı Erkeğin Dramı

    Boşanacak erkeğe bir tavsiye olarak uyanın! Mavi haplı erkek kafası şunu anlamaz: “Kadının etkin olduğu feminen alanlara girip, yardımın ötesinde o işleri yaparsanız kadının saygısı azalır. Çünkü hipergamik dürtüsü her alanda eşitlenmeye başlar.” Tabii ki belli konularda yardım edebilirsiniz ama kadın bunun jest olduğunu anlamalıdır. Bunun yanında tamirat, elektrik, ağır işler sizden sorumlu olmalıdır ve bu sizi maskülen görmesine sebep olacaktır ama “ben yemek yapmıyorum, kendi yemeğini yap, kendi bulaşığını yıka, senin hizmetçinmiyim” gibi saçma buyruklar sadece ilişkinin bittiğini gösterir. 

    Unutmayın ki kadın sevdiği zaman zaten ait hisseder, böyle cümleler kurmaz. Hele ki bunu eşitlik adına size sunuyorsa buna eşitlik değil kötü niyet denir.

    Evli Olduğu Evde Kendi Yemeğini Yapan ve Azarlanan Erkeğin Dramı

    Bu abinin son yaşadığı olay çok daha ilginç. Kendi yemeğini kendi yapıyor, kendi odasını kendi süpürüyor(evet odasını, son 1 senedir seks yok.), hatta işe gittiğinde gürültü yaparsa karısı tarafından azarlanıyor. Beklentisi kadının isteklerini yaptığında her şeyin iyi olması değil miydi? Demek ki eşitlik sağlandığında kadın o kadar da mutlu olmuyor ya da zaten sorun olduğu için bu problemleri çıkartıyor diyebiliriz.

    Evde zaten yok, devamlı annesine giden bir kadın modeli mevcut. Bütün yöneticilik vasıfları tamamen kadına geçmiş, erkerkse eve para getiren atm moduna dönüşmüş. Abi şey diyordu:


    “Valla kardeşim, eve gitmeyi sevmiyordum. Şimdi ne diyecek, hangi huzursuzluk çıkacak, nasıl masraf çıkacak diye korkuyordum.”


    Hem seks yaşamları ölmüş, feminen bazı vazifelerini yerine getirmiyor, iş bölümü yok. Baya gemileri yakmış bir kadın sunumu görüyoruz ki bu son yavaş yavaş yaklaşmış. Gördüğüm genel bir gerçek var, kadın belli özelliklerinizden dolayı size aşırı reaktif bir tavır gösteriyorsa ona batmaya başladıysanız, sona yaklaşmışsınız demektir. Bence boşalınacaksa genç yaşta boşanmak daha iyidir.

    Nafaka 

    Boşanmda davası öncesinde ilk düşüncesi şuydu: “kaç senelik karım, nafaka almaz benden, tabii çocuklarıma yapmam gerekeni yaparım” dedi. Orada uyardım. Çünkü boşanma davalarında her türlü yasanın kadının yanında olduğunu maalesef bilmiyor ve bir çok erkek gibi “iyi niyetli” yaklaşıyordu. Oysa ki size; bütün gün evdeyken yemek yapmayan, çalışmayan kadın; survivor moda geçtiğinde götünüzden kan alır. Hele ki boşanmayı aklına koymuşsa güvendiğini bir çok şey vardır, bir sürü kişiden akıl almıştır. Abi beni yine dinlemedi ve karısı “sana gençliğimi verdiğim, kazandığın paranın yarısı benim” diye  ağlayıp zırlamış. (Burası abartısız şekilde gerçektir.) Hikayeyi dinlerken aklıma ünlü Kramer vs Kramer filmi geldi.

    Özetleyelim

    • -Ev işleri yapan, feminen nitelikler kazanmış bir erkek modeli mevcut.
    • -Evde kendi işlerini görmesi bile kadına batıyor ve ses yaptığını söylüyor, azarlanıyor.
    • -Çocukları bile ona karşı olmuş ve anne hep çocukların tarafını tutuyor.

    Bence anneme benzemek istemiyorum kadınlarında anlattığım Alfred Adler örneğinde olduğu gibi her şey rağmen erkek maskülen tutumunuzu savunmalıydı.

    Abinin dediğini güzel bir cümle vardı ve aslında bu beni etkiledi, çünkü sosyal yapılanmamızı çok iyi açıklıyor.


    “Ben de her şeyin kötü gittiğinin farkındaydım ama karımı terk edemezdim. Çünkü bu çaresiz birini ortada bırakmak olurdu, ailem ve çevrem ne derdi? Bir erkek karısını nasıl boşamayı düşünür?”


    Kadın yaptığı zaman sorun olmuyor ama erkek bu düşüncelerle de mücadele etmek zorunda. Yani mahalle baskısı günümüz toplumunda aslında daha yüksek bir seviyededir.

    Boşanmanın eşiğinden dönülmez. Her konuda eşitlik hiç bir zaman yoktu ve olmayacaktır. Bu boşanma sonunda muhtemelen, çocuklar anneye verilecek, babadan yüklü tazminat+nafaka alınacak ve çocukları babaya maalesef düşman olarak büyüyecektir.

    (Makaleyi oylamayı ihmal etmeyin.)

    4.6 109 votes
    Makaleyi puanlamayı unutmayın.
    Subscribe
    Bildir
    guest

    28 Yorumlar
    Inline Feedbacks
    View all comments
    acemineilstrauss
    Ziyaretçi
    acemineilstrauss
    2020-07-05 6:45 PM

    Hocam evrimsel psikoloji alanında çok derin bir bilgi birikimine sahipsiniz. Biyoloji, tıp ya da genetik mühendisliği falan mı okudunuz yoksa ingilizceniz sayesinde yabancı kaynaklardan araştırarak mı kendinizi geliştirdiniz?

    Levent Topçu
    Ziyaretçi
    Levent Topçu
    2021-07-20 12:58 AM

    Hocam,
    bir yazınızda Rollo’nun çerçeve örneğini vermiştiniz. Peki yavaş, yavaş çerçeve oluşturarak erkek bu durumdan kurtulup, gücü eline alabilir. Fakat bu vaka’da boşanma aşamasına gelinmiş arzu bitmiş, sağlayıcılık devam ediyor. Bu durumda Trp’nin erkeğin gücünü tekrardan ele alabilecek ve durumu boşanmadan tersine çevirebilecek bir önerisi var mıdır?

    Makyavelist Sigma Adam
    Ziyaretçi
    Makyavelist Sigma Adam
    2022-10-08 5:33 PM

    Evlilik zor ve riskli bir müessese hele yeni nesil genç ve çalışan kadınların büyük çoğunluğu asla ev işi hatta yemek bile yapmıyor erkek yardımcı olsa dahi yapmıyor.Bunu kendi çalıştığım yerden biliyorum.

    BEDO
    Ziyaretçi
    BEDO
    2022-12-06 1:37 AM

    Merhaba abi,uzun ilişkiden sonra yakın bi zamanda ayrılık yaşadım,kırmızı hapı öğrenmeye başladığımdan beri acım dindi denilebilir,lakin kafamda bazı girdiler oluştu,öncelikle benim yaşıtım bi kadının benden büyük biriyle olduğunu düşünmek bana koyuyor,biraz düşündüm ve sadece yaşla ilgili olduğuna karar verdim neden bilmiyorum ama bu düşünce bana saçma geliyor.20-20 ilişkisi giderken 20-30… Read more »

    BEDO
    Ziyaretçi
    BEDO
    2022-12-06 8:53 PM
    Reply to  Karanlikruya

    Cevabın için teşekkür ederim abi,zaten öfke aşamasında olduğumu biliyorum.Peki yaş aralığı en az ve en fazla kaç olması daha sağlıklı olur? Ve şöyle bir şey eklemek istiyorum ben üni okuyorum yaşıt sevgililer çok fazla var nasıl oluyorda kadınlar yaşıt seçiyor o zaman?Yoksa gözleri sonradan mı açılıyor kadınların?Ayrıca yaşıt veya kadının… Read more »

    28
    0
    Would love your thoughts, please commentx